Nurdağı (Kahramanmaraş) ve Ekinözü (Elbistan) Depremleri
Prof. Zekai Celep Prof. İbrahim Ekiz Dr. Cenk Aksoylar Dr. Nihan Aksoylar Dr. Mustafa Mert

06 Şubat 2023 Pazartesi saat 04:17’de büyüklüğü 7.7 (Kandilli, 7.8 USGS) olan Nurdağı depremi ile sarsıldı. Depremin odak derinliği 17.9 km olarak belirlendi. Bu depremin darbesinin şaşkınlığı atlatılmadan bölge aynı gün saat 13:24’de büyüklüğü 7.6 olan Ekinözü depremi ile tekrar sarsıldı. İkinci depremin odak derinliği 10.0 km olarak bildirildi. Birinci depremin hasarları incelenirken ikinci depremi hasarı sahada çalışanlar tarafından gözlendi. Deprem bölgesindeki yaşayanlar sarsıntıyı hissederek yaşarken, bölge dışındakiler TV kanallarından insanların acılarını hissederken bölge halkımız bu acıya ortak oldu ve bina hasarlarını yakından inceleme imkanı buldu. Devletin, hükumetin ve kamu görevlilerinin yanında gönüllülerin dur-durak bilmeyen çalışmalarını TV de izledi.

Deprem yer kabuğunun kırıklar boyunca ani hareketinden meydana gelen titreşim hareketi olarak tanımlanabilir. Bu titreşim hareketinin binaların temellerini zorlayarak binada meydana getirdiği atalet kuvvetleri ile binayı zorlayarak hasar getirmesi de insanları etkileyen en önemli husustur. Binaya etki eden atalet kuvvetleri etkili olduğu için depremin ivmesi hasara etkili olan en önemli parametredir. Deprem salınımı pek çok harmonik hareketin üst üste gelmesinden oluştuğu kabul edilebilir. Bu durum deprem salınımlılarının titreşim (frekans) içeriğinin de depremin önemli bir özelliği olarak kabul etmek gerekir. Binanın bir zemin üzerindeki temellerle yüklerini ilettiği hatırlanırsa, zeminin özelliklerinin de deprem hareketinin ivmesine ve ivmesinin değişimine etkili olacağı açıktır. Zeminin binanın temellerine etkili olan yükü karşılayabilmesi yalnız deprem durumunda değil, düşey yüklerde de geçerlidir.

Binaların taşıyıcı sistemleri düşey yükler yanında deprem yüklerini de güvenli bir şekilde karşılaması beklenir. Taşıyıcı sistemin düşey yüklere ve deprem yüklerine karşı tasarımı yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Yurdumuzdaki binaların önemli kısmı betonarme olduğu için betonarme binalar esas alınırsa, TS500 Betonarme Yapılar Tasarım ve Yapımı yönetmeliğinde düşey yükler altındaki tasarım kuralları verilmiştir. Deprem etkisi altında tasarım kuralları da “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik’de verilmiştir. Elde edilen bilgiler ve kazanılan tecrübelerle bu yönetmelik belirli aralıklarla yenilenmiştir. Yurdumuzdaki binaların önemli bir kısmı bu yönetmeliğin 1975 yılı baskısına aittir. Daha sonra bu yönetmelik 1997, 2007 ve 2018 yıllarında yenilenmiştir. Bu yenileme daha çok kuralların daha ileri seviyelere taşınması şeklinde olmuştur. Günümüzde geçerli olan 2018 yönetmeliği, modern yönetmeliklerle kıyas edebilecek şeklindedir. Yönetmeliklere paralel olarak binaların taşıyıcı sistemlerinin tasarımında yapılan analiz yöntemleri ve bunların uygulanmasında da gelişmeler kaydedilmiştir. Özellikle bilgisayar teknolojisindeki ilerlemeler analiz yöntemlerinin uygulanmasında da gelişmeler sağlanmıştır. Genel olarak yurdumuzdaki proje hazırlanmasında önemli ilerlemeler sağlanmıştır.

Betonarme taşıyıcı sistemlerde beton ve donatı ana inşaat malzemesidir. Betonarme inşaatlarda 1970’lerin ortasından itibaren hazır betonun kullanılması bu inşaatlarda beton kalitesinin yükselmesi sağlanmıştır. Betonarme çeliği olarak düz yuvarlak çelik yerine daha kaliteli nervürlü çeliğin kullanılması da taşıyıcı sistem kalitesinin yükselmesine sebep olmuştur.

Binanın inşaatının önemli bir adımı da oluşturulan projenin yerinde uygulanması, binanın inşası ve bu inşaatın denetlenmesidir. Günümüzde bu denetim yapı denetim şirketleri tarafından yapılır. Bu denetimle bina, yönetmeliklere uygun düşey ve deprem yüklerine karşı güvenli olarak inşa edilmiş olur. Taşıyıcı sistem güvenliğinin sağlanması mutlak olarak olmayıp, hasar görme ihtimalinin çok küçük değerlere indirilmesidir. Binanın düşey ve deprem yükleri altındaki taşıyıcı sistem güvenliğinde pek çok parametrenin etkili olduğu kabul edilebilir. Bu parametrelerin en önemlileri zemin özellikleri ve bina özellikleridir.

Önemli deprem hasarı genellikle birkaç kusurun veya eksikliğin beraber bulunmasından ortaya çıktığı kabul edilir. Yurdumuzda deprem hasarının önemli sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  1. Projenin uygulanmasında yapılan eksilikler veya uygulama sırasında yapılan değişiklikler önemli hasar sebebi olarak sayılabilir. Eskiye göre denetimin daha etkili bir şekilde yapıldığı bir gerçektir. Ancak, hala bu denetim seviyesinin yeterli olmadığı ve bu yetersizliğin daha çok küçük projelerde meydana geldiği söylenebilir.
  2. Beton kalitesinde önemli gelişmelerin hazır beton kullanımı ile sağlandığı söylenebilir. Ancak bu konuda da eskiye göre önemli olumlu gelişmeler sağlanmıştır.
  3. Projenin hazırlanmasında yönetmeliğine tam uyulmaması diğer bir hasar sebebi olarak kabul edilebilir.

Diğer sebepler de sıralanabilir. Ancak önemlileri bu üç husus olarak kabul edilebilir.

 

Yurdumuzda 1998 Deprem Yönetmeliği ile önemli gelişmeler sağlanmıştır. Ancak, daha önce inşa edilen ve inşa edildiği dönemin yönetmelik kurallarına beton kalitesi ve donatı düzeni bakımından uymayan binalar önemli hasar potansiyeline sahiptir. Binaların deprem güvenliklerini yetersiz ve yeterli diye ayırmak bazı durumlarda kolaylıkla yapılabilir. Bu rağmen, pek çok belirsizliklere sahip olan ve yeterli/yetersiz ara sınırından olan binaların ayrılması kolay değildir.

Son yaşanılan Nurdağı ve Ekinözü depremlerindeki hasarların sebepleri de yukardaki eksiklikler ve kusurlar olarak sıralanabilir. Geniş bir alanda meydana gelen hasar için aşağıdaki iki hususun da eklenmesi uygundur:

  1. 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki depremin peşpeşe meydana gelmesi rastlanan bir durum değildir. Bu durum hasarın artmasına sebep olmuştur. Birinci depremde önemli hasar gören bina, eğer ikinci deprem meydana gelmeseydi muhtemelen bu bina incelenip hasar seviyesi yüksek bulunursa kontrollü biçimde yıkılacaktı. Ancak ikinci depremin meydana gelmesi ile yıkım kontrolsüz biçimde ve muhtemelen can kaybına sebep olarak ortaya çıkmıştır.
  2. İki büyük depremin ivme kayıtları henüz incelenmemiş olmakla beraber, muhtemelen frekans içeriklerinden ve ivme değerlerinden dolayı binalarda tasarım değerine yakın büyük deprem kuvvetleri oluşturmuştur. Hasarın bir sebebi de bu kabul edilebilirse, ivme kayıtlarının incelenmesi bu konuya açıklık getirecektir.
  3. Önemli diğer bir hasar sebebi de, zemin sıvılaşmasıdır. Özellikle Antakya’daki bina hasarları ve su seviyesinin yükselmesi bu duruma işaret etmektedir.

 

 

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da [email protected] adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.
216.73.216.194