
Üniversitemiz ve Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen "Multidisipliner Ayasofya Lisansüstü Öğrenci Kongresi" başarıyla tamamlandı.
Üniversitemizin Ayasofya Yerleşkesi Gülhane Binası’nda çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen kongre, üniversitelerin tanıtım filmlerinin gösterimiyle başladı. Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Turan Gökçe, vakıflara bağlı kurulan iki üniversitenin iş birliğiyle kongrenin düzenlenmesinin anlamlı olduğunu belirterek, "Her iki üniversitenin mensupları olarak bizler aynı zamanda kurucu vakıflarımıza karşı tarihi bir sorumluluk taşıyor, onların temsil ettiği vakıf temelli kültür ve medeniyetten kuvvet alarak, öğrencilerimizle birlikte geçmişten geleceğe uzanmaya çalışıyoruz." dedi.
Duygusal Kopuklukların Nedeni…
Gelişmelerin bireysel ve toplumsal bunalımlara yol açan yeni sorunlar da ürettiğine işaret eden Rektör Yardımcımız Gökçe, şunları kaydetti: "Bütün bu dijital teknolojilerin gelişmesiyle sosyal ilişkilerin ağırlığının dijital dünyaya taşınması, samimiyet ve muhabbetle kurulan gerçek ilişkilerin yerini yapay ilişkilerin alması, aileden başlayan toplumsal bağların zayıflaması, dijital bağlantılarla duygusal kopukluklar yaşanması, beşeri münasebetlerin anlamını ve derinliğini yitirerek yüzeyselleşmesi, duygusal derinliğin yitirilmesi ve bütün bunların sonucunda dijital ağ üzerinde yeni bir dil, yeni bir kültür, dolayısıyla yeni bir toplum inşası gibi bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz."
Özgün Araştırmalar Damga Vurdu
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bilgin, üniversite olarak kongreye Sağlık Bilimleri Enstitüsü ile katılmaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını belirterek, "Bugün burada farklı disiplinlerden gelen genç araştırmacıların, bilimsel paylaşımlarla işbirliği ortamında buluşmasına tanıklık ediyoruz. Bu tarihi ve anlamlı mekanda iki kardeş üniversitenin buluşması, üniversitelerarası iş birliği ve dayanışma kültürüne de bir örnek teşkil etmektedir." şeklinde konuştu. İki üniversitenin sağlık bilimleri, sosyal bilimler ve mühendislik bilimleri gibi farklı disiplinlerde ortak bir zeminde buluştuğuna dikkati çeken Bilgin, şu bilgileri verdi: "Bu birliktelik aslında bilimin bütüncül doğasına da çok uygun kıymetli bir buluşmadır. Çünkü bilim, insanı, toplumu, doğamızı anlama, iyileştirme ve geliştirme çabasıdır. Bu da sadece bir tek bilim alanının değil, birlikte düşünen ve üreten disiplinlerin ortak sorumluluğudur. Farklı disiplinlerden yüksek lisans ve doktor öğrencilerinin özgün araştırmalarını sunacakları kongrede, disiplinler arası etkileşiminin artacağına, kalıcı dostluklar ve yeni iş birlikleri gelişeceğine inanıyorum."
Osmanlı’dan Günümüze Eğitim…
Kongrenin açılış konferansını ise Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu gerçekleştirdi. Afyoncu, senelerce birlikte çalıştığı, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitümüzün müdürüyken 2023'te vefat eden Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı'yı rahmetle andığını söyledi. Osmanlı'dan bugüne eğitim sisteminde yaşanan gelişime değinen Afyoncu, Avrupa'da 18. yüzyılda ortaya çıkan süreçlerin gerektiği şekilde yakalanamadığını, başlangıçta çok iyi üniversiteler kurulduğunu fakat artan nüfus ve şehirleşmeyle bu sistemin zamanla deforme olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Afyoncu, bu açığı kapatmak için çok hızlı şekilde üniversite açılmak zorunda kalındığının altını çizdi. Lisansüstü eğitimin ve doktora mezun sayısının ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin gerisinde kaldığını vurgulayan Afyoncu, Türkiye'de ise 2017'den itibaren YÖK'ün doktorayı ön plana çıkarması ve desteklemesiyle doktora mezun sayısının yükseldiğini aktardı. Doktora mezunu sayısının Türkiye'nin nüfusuna göre diğer ülkelerle kıyaslandığında az olduğunu kaydeden Afyoncu, "Senelerce biz şu sloganı duyduk. Ne deniyordu, meslek liseleri memleket meselesidir. Artık yapay zekâ çağında doktoranın memleket meselesi olduğu kanaatindeyim. Türkiye'nin eğitim sistemini çok hızlı bir şekilde dönüştürmesi lazım. Gelişen teknolojiyle bizim lisansüstü eğitimi yeni baştan ele almamız lazım." değerlendirmesinde bulundu. Farklı ülkelerdeki eğitim sisteminden örnekler veren Afyoncu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün dünyada lisans eğitiminin süresinin de gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyim. Türkiye'de de aynı şekilde. Hatta biz bunu erken de yapabiliriz. Yani 15 sene bana göre insanların okumasına gerek yok. Lisans sonrasının planlanması lazım. Çünkü artık Avrupa ve ABD'de yapay zekadan sonra lisansüstü eğitiminin oranı daha fazla arttı. Beyaz yakalıların korunması lisansüstü eğitimle daha fazla sağlanıyor."
Ortak Projeler Geliştirilecek
Kongre, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin akademik çalışmalarını paylaşmaları, farklı disiplinlerden katılımcılarla etkileşim kurmaları ve yeni fikirler geliştirmeleri için bir platform sunuyor. Sosyal bilimlerden mühendisliğe, sanattan sağlık bilimlerine kadar birçok disiplini kapsayan iki günlük kongre programında öğrenci bildirileri, poster sunumları, sergiler ve uzman konuşmacılar yer alıyor. Özgün araştırmaların tartışılmasının ve ortak projelerin geliştirilmesinin teşvik edildiği kongre, öğrencilerin minyatür, hat, tezhip ve çini çalışmalarının yer aldığı "Geleneksel Türk Sanatları" sergisine ve grafik tasarım bölümü öğrencilerinin poster sergisine de ev sahipliği yapacak. Kongre, FSMVÜ Ayasofya Medresesi ve Gülhane binasında 2 gün boyunca çeşitli oturum ve etkinliklerle sürdü.