Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Saraybosna Üniversitesi Şarkiyat Enstitüsü iş birliğiyle düzenlenen II. Uluslararası Evliya Çelebi Sempozyumu, bu yıl Bosna-Hersek’te gerçekleştirildi. Sempozyumun teması, “15.–19. Yüzyıllarda Bosna-Hersek’te Kültürel ve Tarihi Süreçler” olarak belirlendi. Sempozyuma Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Şimşek, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Turan Gökçe, Evliya Çelebi Çalışmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Musa Duman ve Müdür Yardımcısı Doç. Dr. İlhami Danış katıldı.
Program kapsamında Osmanlı hâkimiyetinin kurumsal, sosyal ve kültürel yansımaları; şehirleşme, mimari, dinî hayat, sanat, eğitim ve yazma geleneği gibi başlıklar üzerinden disiplinler arası bir yaklaşımla ele alındı. Evliya Çelebi’nin Bosna’ya dair gözlemleri yeniden değerlendirilirken, bölgenin 15.–19. yüzyıllar arasındaki dönüşümü daha geniş bir Osmanlı coğrafyası perspektifinden tartışıldı.
Sekiz Oturumda Akademik Değerlendirmeler
İki gün süren sempozyumun ilk gününde Osmanlı Bosnası: Siyasi ve Askeri Tarih, Evliya Çelebi ve Bosna Hersek, Seyahatname ve Edebi Metinler başlıklarında dört oturum gerçekleştirildi. İkinci gün ise Bosna Hersek’te Kültürel ve Maddi Miras, Osmanlı Bosnası: Kurumlar ve Toplum, Ekonomi ve Toplum, Bosna Hersek ve Tarihyazımı başlıklarında dört oturum yapılarak toplam sekiz akademik oturum tamamlandı.
Prof. Dr. Nevzat Şimşek: “Geçmişin İlim Geleneği ile Geleceğin Akademik Perspektifini Buluşturuyoruz”
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Şimşek, sempozyum kapsamında yaptığı konuşmada üniversitenin ilmî mirasa sahip çıkma sorumluluğuna dikkat çekti. “Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi olarak, adını taşıdığımız büyük hükümdarın ilmi mirasını çağın ihtiyaçlarıyla buluşturma sorumluluğunu taşıyoruz.” diyen Prof. Dr. Şimşek şöyle devam etti: “Köklerimiz, İstanbul’un fethinden sonra inşa edilen Sahn-ı Seman medreselerine dayanmaktadır. Bu köklü gelenek, ilmi hikmeti ve ahlakı esas alan bir anlayışla şekillenmiştir. Evliya Çelebi de bu büyük medeniyetin bir parçası olarak seyahatlerini yalnızca gözlem değil, kültürü ve hafızayı gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğu olarak görmüştür. Üniversitemizin yürüttüğü çalışmalar, geçmişin ilim geleneğiyle Evliya Çelebi’nin kültürel mirasını buluşturarak hem tarihî sürekliliği görünür kılmakta hem de geleceğe güçlü bir akademik perspektif sunmaktadır.”
“Evliya Çelebi Bir Medeniyetin Anlatıcısıdır”
Prof. Dr. Şimşek konuşmasının devamında Evliya Çelebi’nin eserlerinin değerine vurgu yaptı: “Evliya Çelebi, yalnızca bir seyyah değil, aynı zamanda bir medeniyetin anlatıcısıdır. Şehirleri, insanları ve kültürleri bir bütün olarak tasvir etmiş; kalemiyle adeta yeniden inşa etmiştir. Seyahatname’sinde Ayasofya Medresesi’ne dair anlatılar da önemli bir yer tutmaktadır. Eser bugün tarihçiler, coğrafyacılar ve antropologlar için eşsiz bir kaynak, bir zaman atlasıdır. Bosna-Hersek ise Seyahatname’de en fazla yer verdiği coğrafyalardan biridir.”
“Ortak Hafızayı Canlandırma Çabası”
Sempozyumun önemine değinen Prof. Dr. Şimşek sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Gerçekleştirdiğimiz bu sempozyum, ortak bir hafızayı yeniden canlandırma çabasıdır. Türkiye ile Bosna-Hersek arasındaki dostluk, yüzyıllara dayanan köklü bir geçmişe sahiptir. Bugün akademik iş birlikleriyle bu dostluğu daha da pekiştiriyoruz. Evliya Çelebi’nin izinden giderek hem geçmişi anlamaya hem de birlikte bir gelecek kurmaya gayret ediyoruz.”



