Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin 2025–2026 Akademik Yılı Açılış Töreni; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul Valisi Davut Gül, Mütevelli Heyet Başkanı Mevlüt Uysal ve Rektör Prof. Dr. Nevzat Şimşek’in katılımlarıyla gerçekleştirildi. Törende, üniversitenin ilim ve vakıf temelli köklü kimliği, medeniyet vizyonu, 2024–2025 dönemi akademik başarı verileri ve Filistin’de yaşanan insani dram üzerine mesajlar öne çıktı.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, 2025–2026 Akademik Yılı’nı anlamlı bir törenle karşıladı. Üniversitenin Topkapı Yerleşkesinde düzenlenen açılış programı; akademisyenler, öğrenciler ve davetlilerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Törende, üniversitenin köklü vakıf geleneğinden beslenen ilim anlayışı, yeni döneme dair hedefleri ve medeniyet vizyonu vurgulanırken; açılış konuşmalarında Filistin’de yaşanan insanlık dramına da dikkat çekildi.
Prof. Dr. Nevzat Şimşek: “FSMVÜ medeniyet vizyonunun ve ilimle yoğrulmuş kültürün bugünkü temsilcisidir”
Törenin açılış konuşmalarını gerçekleştiren Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Şimşek, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi olarak bu yıl 16. akademik yıla atılan adımdan mutluluk duyduğunu belirterek; “Henüz genç bir üniversiteyiz belki; ancak beslendiğimiz kökler yüzyılların birikimini taşıyor. Çünkü biz, yalnızca bir vakıf üniversitesi değiliz; İstanbul’un Fatihi Sultan II. Mehmed Han’ın bizzat kurduğu vakfın üniversitesiyiz. Bu kimlik, bize yalnızca bir aidiyet değil; aynı zamanda çağlar ötesinden gelen bir ilim mirasının sorumluluğunu da yüklemektedir. Kökleri Sahn-ı Seman’a uzanan bu ilim ocağı; vakıf geleneğinin, medeniyet vizyonunun ve ilimle yoğrulmuş kültürün bugünkü temsilcisidir.” ifadelerini kullandı.
2024–2025 Dönemi Performans Verileri
Prof. Dr. Şimşek, sözlerinin devamında Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi 2024–2025 dönemi performans verileri sonuçlarına ise şu ifadelerle değindi: “Performans verileri hepimizi heyecanlandıran sonuçlar ortaya koydu. Öğretim üyelerimizin genel başarı oranı geçtiğimiz yıla göre %25 artış gösterdi. Akademik yayın sayısında %59, Q1 kategorisindeki nitelikli yayınlarda ise %124 artış sağlandı. Bu tablo, yalnızca niceliksel değil, niteliksel bir
büyümeye de işaret ediyor. Bilimsel üretkenliğimizin bir yansıması olarak, URAP verilerine göre bu yıl 13 basamak gibi önemli bir yükseliş kaydettik. Bu başarı, akademik kadromuzun özverisinin, stratejik planlamamızın ve kalite odaklı yaklaşımımızın doğal bir sonucudur. Biliyoruz ki, gerçek başarı bu ivmeyi istikrarlı biçimde sürdürebilmekte gizlidir.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Şimşek: “Gazze’de insanlığın temel değerleri ihlal ediliyor”
7 Ekim 2023’ten bu yana, Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarında yaşananlar konusunda açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Şimşek; “Yaşananlar artık hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde açık ve sistematik bir soykırım mahiyetindedir. Birleşmiş Milletler ve uluslararası insani yardım kuruluşlarının verilerine göre, on binlerce sivil hayatını kaybetmiş, yüz bini aşkın kişi yaralanmış, yaklaşık iki milyon insan yerinden edilmiştir. Okullar, üniversiteler, hastaneler ve ibadethaneler ciddi şekilde zarar görmüş; eğitim hakkı, yaşama hakkıyla birlikte yok edilmiştir. Bu tablo, insanlığın en temel değerlerinin nasıl sistematik biçimde ihlal edildiğini göstermektedir.
Bu nedenle, Üniversitemiz olarak bu yıl yalnızca Prof. Dr. Zekeriya Kurşun tarafından verilecek Akademik Açılış Dersimizde değil, tüm programlarımızda ilk hafta derslerini Filistin konusuna ayırdık. Öğrencilerimizle birlikte yaşananları anlamaya, tarihe not düşmeye ve insani duruşumuzu pekiştirmeye gayret ettik. Bu yaklaşımı gönülden benimseyen, sınıflarını sadece bilgi değil vicdan mekânı hâline getiren tüm öğretim üyelerimize içtenlikle teşekkür ediyorum. Çünkü biz biliyoruz ki, ilim yalnızca aklı değil; vicdanı, adaleti ve sorumluluğu da taşır.” şeklinde ifadelerde bulundu.
Uysal: “İstanbul’da Oxford ve Harvard gibi okullar olsaydı, İsrail, bugün İslam coğrafyalarında yaptığı hiçbir şeyi yapamazdı”
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Mevlüt Uysal, konuşmasında dünya ile yarışan üniversiteler gibi olabilmek için imkân ve şartların da önemli olduğuna değinerek; “İstanbul’da 7-8 tane devlet üniversitesi var. Devlet eğer bir vakıf üniversitesi kurdu ise, diğer üniversitelerle yarışsın diye değil, dünyadaki, emsali vakıf üniversiteleri ile yarışsın diye kuruyor. Devlet adına kurulmuş iki vakıf üniversitesinden birisiyiz. Dünyada Oxford, Harvard ile yarışan üniversiteler olmamız için kurulduk. Ülkemizde var olan, iyi başarılar elde etmiş üniversitelere baktığımız zaman, artılarımızı görebiliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Uysal, sözlerinin devamında eğer Harvard ve Oxford ile yarışmak istiyorsak onların hocalarına ve öğrencilerine tanınan imkanlar tanınmalı ki başarı gelsin diyerek; “Biz, bir çağ açıp bir çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han’ın adını taşıyan bir üniversiteyiz. Açılış dersimiz, Filistin ve Gazze üzerine. İnanıyorum ki, İstanbul’da Oxford ve Harvard gibi okullar olsaydı, İsrail, bugün İslam coğrafyalarında yaptığı hiçbir şeyi yapamazdı. Dünyanın başaramadıklarını başarmak üzerine mücadele ediyoruz ki birçoğunu başardık. Gençlere güveniyoruz.” dedi.
İstanbul Valisi Davut Gül: “Öğrencilerimize destek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz”
Törende konuşmalarını gerçekleştiren İstanbul Valisi Davut Gül ise öğrencilere tanınan imkanlardan bahsederek, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin yeni akademik yılını kutlayarak; “İstanbul’u tercih eden her öğrencimize yurt imkânı sağlandı. İlave faaliyete girecek 8 bin kişilik yurdumuz var. Dolayısıyla İstanbul’a okumaya gelen her öğrencimiz barınma imkanını rahatlıkla giderecek. Tüm öğrencilerimize destek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Topkapı Yerleşkesi de önce devletimiz sonra da sayın bakanımızın katkılarıyla çok güzel oldu. Daha da güzel olacak.” şeklinde konuştu.
“Kutlu medeniyetin kökü ilimdir; gövdesi okuldur, meyvesi vakıflarımızdır”
Törende konuşmalarını gerçekleştiren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ile her zaman gurur duyduğunu belirterek; “Medeniyetimizin kalbi İstanbul’dayız. İstanbul’un temsil ettiği bu kutlu medeniyetin kökü ilimdir; gövdesi okuldur, meyvesi vakıflarımızdır. Sultan Fatih; İstanbul’un fethinden hemen sonra kurduğu medrese, vakıf ve camilerle bu şehrin ruhunu yeniden inşa etmiş; ilmi ve hikmeti hayatın merkezine yerleştirmiştir. Bu hikmet geleneğinden beslenen 5 vakfımızın öncülüğünde kurulan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitemizle; her zaman gurur duyduk, gurur duyuyoruz.” şeklinde konuştu.
“FSMVÜ Tarihi dokusuyla öne çıkan mekânlarda eğitim faaliyetlerini sürdürüyor”
Kurum, sözlerinin devamında Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinin köklü ilim geleneğine değinerek; “Okulumuz; İstanbul’umuzun en güzide ilim merkezlerinden biridir. Tarihi dokusuyla öne çıkan mekânlarda eğitim faaliyetlerini sürdürmekte, ilimle kültürü, gelenekle yeniliği buluşturmaktadır. Biz de bu değerli okulun gerek şahsi olarak, gerekse bakanlık olarak daima takipçisi olduk, yanında olduk, arkasında durduk. Attığı adımlarda, daima okulumuza destek olduk, bundan sonra da tüm gücümüzle yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.
Kurum: “Şehir sadece bir mekân değil, bir bütünleşme alanıdır”
Bakan Murat Kurum, ilham kaynağının, Sultan Fatih’in “Hakiki hüner, bir şehir kurarken, halkın kalbini de huzurla doldurmaktır.” sözleri olduğunu belirterek; “Ecdadımız; şehirleri işte bu inançla, bu hikmetle inşa etmiştir. Çünkü onlar inanmıştır ki; şehir sadece bir mekân değil, içinde yaşayan insanların ruhlarına huzur veren bir bütünleşme alanıdır. Biz de bu anlayışın izinden yürüyor; Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılının muhteşem şehirlerini, dirençli şehirlerini inşa etmek için yoğun bir gayretle çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
Kurum: “Gazze’de yalnızca insanların yaşamları değil, bir milletin geleceği de hedef alındı”
Kurum, sözlerinin devamında İslam coğrafyalarında yaşanan zulme değinerek; “Bizler burada, bu salonda yeni akademik yılımızın başlangıcını güven içinde kutlarken, yalnızca 2 bin kilometre uzağımızda, Gazze’de nice öğrencinin, öğretmenin, akademisyenin emekleri, umutları, geleceğe dair düşleri yarım bırakıldı, yok edildi. Eğitim yuvaları, kütüphaneleri, üniversiteleri, hastaneleri harabeye çevrildi; mazlumların hayalleri enkaz altında kaldı. Yani Gazze’de yalnızca insanların yaşamları değil, bir milletin geleceği de hedef alındı. Hocalarımız daha iyi bilirler ki; Filistinli kardeşlerimiz ilim yolunda çok çalışkandırlar, azimlidirler. Bu gayretli kardeşlerimiz; yıllardır İsrail zulmünün gölgesinde, tüm zorluklara rağmen umutlarını koruyarak ayakta kaldılar. Onların bu direnişi, bizlere hayata ve ilme tutkuyla sarılmanın sorumluluğunu derinden hissettiriyor. Bu vesileyle Gazze’deki soykırımda hayatını kaybeden öğrencilerimize, öğretmenlerimize, akademisyenlerimize ve tüm Gazzelilere Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin yeni akademik yılının ilk dersini FSMVÜ Rektör Danışmanı Prof. Dr. Zekeriyya Kurşun “Filistin ve Gazze Meselemiz” konusunda verdi.



