FSM'de Yaşam
Öğrenci Kulüp Haberleri

Hayalimdeki Gelecek Seminerimiz için Almanya’nın Münih şehrindeki Türk öğrencilerle buluştuk.

Lise ve üniversite öğrencilerinin doğru meslek sahibi olarak mutlu bir geleceğe adım atmalarına yardımcı olmak amacıyla düzenlediğimiz Hayalimdeki Gelecek Semineri için 24 Nisan Pazartesi günü Almanya’nın Münih şehrindeydik. Uluslararası İlişkiler Daire Başkanlığı desteği ile başvurduğumuz Internship4ALL Konsorsiyum Programı kapsamında, YEK Akademi’de, lise ve üniversite çağındaki Türk öğrenciler ve velileriyle buluştuk.

Öğrenci ve velilerin sorularıyla aktif katılım sağladığı seminerimizde Kurumsal İlişkiler ve Eğitim Koordinatörümüz Yağmur Özek, öğrencilerin meslek seçimleri, kişisel yetenekleri, becerileri ve bu adımları dikkate alarak mutlu bir geleceğe hazırlanmaları konuları üzerinde durdu.

Türkiye’de tamamladığı lisans eğitiminin ardından Almanya’nın Münih şehrine gelen ve burada bir kez daha lisans eğitimi alarak BMW’de Arge Mühendisi olarak çalışan YEK Akademi Yöneticisi Levent Karadağ, öğrencilerin yurtdışı eğitim olanaklarıyla ilgili sorularını yanıtladı. Almanya’daki eğitim ve iş fırsatlarını öğrenci ve velilere aktaran Karadağ, yurtdışında üniversite eğitiminden burs olanaklarına, çalışma izinlerinden yaşam koşularına varınca birçok konuya değindi. “Almanya’da üniversite okumanız için öncelikli olarak Türkiye’de herhangi bir üniversitenin bir bölümüne yerleşmeniz ve bunu belgelemeniz gerek” diyen Karadağ, sonrasındaki en önemli şartın C1 seviyesinde Almanca bilmek olduğunun altını çizdi. Ayrıca lise ve üniversite dönemlerinde sosyal ve sportif faaliyetlerde yer almanın ve öğrenci kulüplerinde aktif olarak çalışmanın, Almanya’daki üniversitelere kabul sürecinde önemli rol oynadığını belirten Karadağ, YEK Akademi olarak lisans ve yüksek lisans kabul süreçleri ve sonrasında da öğrencilere yol gösterici olduklarını sözlerine ekledi.

Üniversiteye hazırlık süreci, kişisel yeteneklerin fark edilmesi, yetkinliklerin meslek seçimine etkisi ve üniversite hayatı gibi konulara yer verdiğimiz seminerlerimiz, yüz yüze ve online olarak devam edecek.

YEK Akademi Hakkında

YEK Akademi (Yurtdışı Eğitim Akademisi) Almanya’da dil eğitimi, lisans, yüksek lisans ve doktora gibi eğitimler almak isteyen öğrenciler için danışmanlık veriyor. Ayrıca açık lise ve üniversite sınavlarına hazırlık gibi konularda da öğrencilere yol gösteren YEK Akademi, başvuru süreçleri ve sonrasındaki çalışma ve ikamet izinleri için de öğrencilere destek oluyor. Almanya’da öğrenim ve kariyer planlayan gençler için gönüllülük esasıyla çalışan YEK Akademi’yle ilgili detaylı bilgiye www.yek-akademi.com adresinden ulaşmanız mümkün.

66 ülkeden 1225 uluslararası öğrencisi bulunan Üniversitemiz, akademik çalışmalarıyla dünyanın pek çok yerinde ilgiyle takip ediliyor. 

Kurduğu güçlü uluslararası ilişkiler sayesinde ülkemizin tanıtımında da önemli rol üstlenen Üniversitemiz, bu yönüyle ülkemize gelen yabancı heyetlerin ziyaret ettiği kurumlar arasında yer alıyor. Bu ziyaretlerden biri de Endonezya'dan oldu. Güney Kalimantan ilinin başkenti Banjarmasin’de bulunan Global Islamic Boarding School’un (GIBS) 22 öğrencisi, Türkiye seyahatleri sırasında Üniversitemizi de ziyaret etti. Öğrencilere, okul müdürünün yanı sıra Endonezya Jakarta Kent Konseyi Başkanı Ardy Purnawan Sanı da eşlik etti. 

Tarihi Yerleşkede Eğitim
Ayasofya Yerleşkemizi gezen öğrenciler, buranın atmosferine hayran kaldıklarını ifade ettiler. Üniversitemiz ve eğitim sistemi hakkında sorular soran öğrenciler, kültürel ve sosyal yönleri açısından da pek çok imkanı bulunan FSMVÜ’de eğitim görmenin ayrıcalık olduğunu söyleyerek "Bugünkü gezimizden büyük keyif aldık. Hiç ayrılmak istemiyoruz” diyerek duygularını dile getirdiler. Türkiye ile Endonezya arasında güçlü ilişkilerin bulunduğuna dikkat çeken Ardy Purnawan Sanı ise bu tür etkinliklere devam edeceklerini belirterek kendilerini ağırladıkları için Üniversitemize şükranlarını ifade etti.

Mezun röportajlarımız için bu defa Mimarlık bölümü mezunlarımız Kerimcan Ayaz (İç Mimarlık ÇAP) ve Cihan Altuner’i birlikte kurdukları 13/21 Works’de ziyaret ettik.

İşe giriş süreçleri nasıldı?

Kerimcan Ayaz: Pandemide çalışmaya başladık. Serbest çalışıyorduk. İşler iyi gitmeye başladı. Mimarlık, İç Mimarlık ve Grafik Tasarım alanlarına hitap eden işler yaptık.

Cihan Altuner: Mobilya tasarımından kurumsal kimlik çalışmalarına kadar geniş bir yelpazede çalıştık. Sonrasında da 13/21 Works’ü kurduk.

13/21 ne anlama geliyor?

Kerimcan Ayaz: Üniversite döneminde ders çalıştığımız, proje hazırladığımız, sabahladığımız ve bunları yaparken de gülüp, eğlendiğimiz evin kapı numarası 13/21. Böyle bir anısı olsun istedik.

Hangi yetkinlikler, karakteristik özellikler etkili oldu? İş hayatında hangi nitelikler kullanılıyor?

Kerimcan Ayaz: Disiplin, azim ve inat. Bir işi bazen 20-30 kere yapmak gerekiyor, pes etmemek lazım.

Cihan Altuner: Beklentileri üst düzeyde tutmamak lazım. Biz işten kaçmadan, hangi iş gelirse onu yaptık. Yeri geldi günlerce saksı ölçtük mesela. Disiplin kadar saldırgan ve inatçı da olmak önemli.

İş hayatında sizi en çok ne zorluyor?

Kerimcan Ayaz: Teslim günleri çok zorlayıcı oluyor.

Cihan Altuner: Bir de sabaha kadar çalışıp, iki üç saat uykuyla tekrar işe başlamak.

Teorik eğitimde öğrendiklerini kullanabiliyor musun?

Kerimcan Ayaz: Tabii… Ağırlıklı render işleri oluyor mimarlık ofislerinde. Biz çok fazla program öğrendik. Mezun arkadaşlarımızdan bu programları bilip işsiz kalan yok diyebilirim.

Cihan Altuner: Bazen öyle işler geliyor ki İTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi gibi okullardan mezun arkadaşlar çekingen kalıyor, biz yaptığımız işlerle ön plana çıkıyoruz.

Üniversite başlarken hayal ettiğin ve şu an ki durumun arasındaki fark nedir? Bölümü okuyan öğrencilere önerilerin nelerdir?

Kerimcan Ayaz: Yarışmalar düzenlesinler ve yarışmalara katılsınlar. Ekstra işlerle uğraşsınlar. Öğrencilik bitsin de işimize bakalım demesinler. Kulüplere üye olsunlar, öğrencilikten keyif almaya baksınlar.

Cihan Altuner: Dersleri müzikle, sanatla beslemeleri lazım. Özellikle tasarım işlerinde sanat tarafının beslenmesi çok önemli.

Mezunlarımızın deneyimlerini dinlediğimiz “mezun röportajları” serimiz için bu defa Nişantaşı Üniversitesi TÖMER’de Öğretim Görevlisi olarak çalışan Merve Mutlu, Betül Saltan ve Seda Nur Yılmaz’la buluştuk.

İşe giriş süreçleri nasıldı?

Merve Mutlu: Özel bir kurumda bir yıl kadar çalıştım. Oradan ayrıldıktan sonra üniversitelerin TÖMER’lerine mail atmak aklıma geldi. İhtiyaç dahilinde geri döneceklerini söylediler. Tam bir ay sonra mail geldi, gelin görüşelim dediler. TÖMER Müdürü Merve Suroğlu Sofu Hoca’yla bir görüşme yaptık. Alanla ilgili soruların olduğu bir sınava girdim ve demo ders anlattım. Böyle oldu.

Betül Saltan: Bana Gökçen Hoca bu işi söyledi. Onun sayesinde geldim. Demo ders ve alanla ilgili sorular sordular. Benzerdi sürecimiz.

Hangi yetkinlikler, karakteristik özellikler etkili oldu? İş hayatında hangi nitelikler kullanılıyor?

Merve Mutlu: Güler yüzlülüğümüz etkili oldu. Bir de özgeçmişlerimizde Gökçen Hoca’nın olması. Merve Hoca “iyi olacağınızdan emindik” dedi sonrasında.

Betül Saltan: Bence de Gökçen Hoca’nın faktörü çok önemliydi. Ders anlatma şeklimiz ve hevesli oluşumuz da dikkat çekti diye düşünüyorum.

İş hayatında seni en çok ne zorluyor?

Merve Mutlu: Beni çok zorlayan bir şey yok bence. İşimi çok seviyorum çünkü. Bazen sabah kalkmak zor olabiliyor ama her zaman değil.

Betül Saltan: Beni bir tek yol zorluyor. Gebze’den Ayazağa’ya geliyorum. Dersin nasıl geçtiğini bile anlamıyorum, çok güzel geçiyor.

Teorik eğitimde öğrendiklerini kullanabiliyor musun?

Merve Mutlu: Tabii ki. Yabancılara Türkçe Öğretimi adında bir ders almıştık. Gökçen Hoca’nın dersiydi. Ayrıca dört temel dil becerisiyle ilgili dersler de aldık. Konuşma, dinleme, yazma ve okumaya yönelikti. O derslerde de yabancılara Türkçe öğretimine yönelikti. O günlerde merakımız uyandı açıkçası.

Bölüme başlarken amacınız herhangi bir okulda Türkçe öğretmeni olmak mıydı?

Merve Mutlu: Mezun olmadan yıllar önce eniştem Arap uyruklu iki öğrenciye Türkçe öğretmemi istemişti. Evlerine gittim, tahtalar kalemler aldım. A1 seviyesinden başlamıştım. İlkokul birinci sınıftalardı. Onlara Türkçe öğreterek mesleğe başladım diyebilirim.

Betül Saltan: Ben Uluslararası İlişkiler okuyordum. Ama içimde ilkokuldan bu yana Türkçe aşkı vardı. Netlerim de çok iyiydi. Ama o zamanlar bir bölüm olsun da hangi bölüm olursa olsun düşüncesiyle tercih yapmıştım. Sonrasında mutsuz olduğumu fark ettim. Tekrar sınava girdim. Erken mezun olup aileme vakit kaybetmeyeceğim, diğer bölümden mezun olacağım tarihte Türkçe Öğretmenliği bölümünü bitireceğim dedim ve öyle de oldu.

Merve Mutlu: Betül’le biz aynı zamanda mezun olduk. Seda Nur da bizden bir sene sonra, normal zamanında mezun oldu. O dönem TÖMER’e bir hoca daha arıyorlardı. İhtiyaç olunca ben de onu önerdim, iyi bir dönüş alınca o da başladı. Şu an üç mezun çalışıyoruz burada.

Üniversite başlarken hayal ettiğin ve şu an ki durumun arasındaki fark nedir? Bölümü okuyan öğrencilere önerilerin nelerdir?

Merve Mutlu: İşlerini severek yapsınlar. İstedikleri şeyin peşinden gitsinler, o zaman tüm kapılar açılıyor. Üniversiteden mezun olduktan sonra boşluğa düştüm. “Ne yapacağım şimdi?” dedim. Umutsuzluğa düşüyorsunuz ister istemez. Özel sektöre girdiğimde de üniversitede çalışmak hayal gibi bir şeydi.

Betül Saltan: Öğretmenlikte en önemli şey işini sevmek, kalpleri kazanabilmek. Kalbini kazanırsan o öğrenci derse de meraklı oluyor. O zaman öğretmek de kolay oluyor. Bence en önemli şey insan sevebilmek, ırkçılık yapmamak ve insan gözüyle bakabilmek. Ben bu işi yaparken fark ettim, insan ırkı diye bir şey yok aslında. İyi insan ve kötü insan var sadece. Dilinizi farklı birine öğretmek çok güzel bir duygu. Bir bebeğe anlatır gibi anlatıyorsunuz, çok zevkli bir iş.

Mezunlarımızın sektörel deneyimlerini dinlediğimiz “mezun röportajları” serimizin devamı için bu defa Grafik Tasarım mezunlarımızın çalıştığı ve son dönemin gözde sosyal medya platformu GZT’yi ziyaret ettik. Ekip olarak gerçekleştirdiğimiz ziyarette mezunlarımız Cihat Kıyat, Elif Nur Şener, Esad Furkan Kahraman, Ferdi Çetin, Muhammed Emin Şener, Muhammed Yaşar Azmanoğlu, Şeyma Nur İmir ve Tarık Akın’ın deneyimlerini keyifle dinledik.

İşe giriş süreçlerinizden bahseder misiniz?

Tarık: Pandemi bize çok yaradı. Okula gitmediğimiz için evden freelance çalışabiliyorduk. Bu süreçte yedi ay staj yaptım. Piyasayı görmemiz gerekiyordu. Okul zamanı piyasayı görmezsek korkaklık oluyor, yapabilir miyim diye düşünüyor insan. Hala işe başlayamayan çok arkadaşım var. Ben stajda piştim. Çok düşük fiyatlara çalıştım. Sonra Fatih Belediyesi’ne geçtim. Orası biraz memur zihniyetiydi bana çok uymadı. Sonra bir arkadaşım GZT’ye girmişti, bana referans oldu. Sonra ben de diğer arkadaşlarıma referans oldum. İK diye lakap taktılar hatta bana. Biz kabul edilerek gelmiş gibiydik. Referansın ve portfolyonun önemini anladım buraya girerken. Görüşmeye geldiklerinde her işimiz onların önünde duruyordu.

Ferdi: Benim biraz daha zorlu bir mülakat sürecim olmuştu pozisyonum gereği. Dört beş kişiyle görüşmüşümdür en üstten en alt kadrolara kadar.

Tarık: Çağırmadan iş veriyorlar ve bu işi nasıl yapacağınıza bakıyorlar aslında. Burada böyle yürüyor. Bu da bir mülakat sayılır aslında.

Ferdi: Ben grafik tasarım mezunuyum ama oyun tasarımına sonra da prodüksiyon tarafına yöneldim. Burada da 3D artist olarak görev yapıyorum. Okul döneminde kendimi geliştirmek adına üç boyutlu modelleme öğrenmiştim. Onun faydasını görüyorum. Benim işim biraz daha farklı. İş teslimleri üç ayı bulabiliyor. Sahne tasarlıyorum ve uzun sürüyor.

Çok kısa sürede, çok fazla iş yapma zorunluluğu sizi korkuttu mu?

Tarık: Bize çok iş geliyor ama sayımız da çok. 20’ye yakın markamız var. Markaların ne ihtiyacı varsa onları yapıyoruz. Video çekecekler mesela arka plan lazım oluyor onu yapıyoruz veya farklı bir tasarım ihtiyacı doğuyor hemen teslim ediyoruz. Yaptığımız iş güzel olsun istediğimiz için, çok iş geldiğinde üzülüyorduk. Ama akışta bir sıkıntı olmuyor tabii. Aslında içerik üretmek de istiyoruz ama vaktimiz kalmıyor. Çizime hevesim var mesela benim. Ama evdeki tabletin yüzüne bakamıyorum. Burada yeterince kotamı dolduruyorum çünkü. Zaman kalsa da enerjim kalmıyor. O açıdan kötü bir şey. Tuncer Hocamız derdi “gerçek hayat böyle değil” diye. Okulda bir projeyi bir ayda, iki ayda yapıyorduk. Burada bir iki saat içinde teslim ediyoruz.

İdealiniz nedir, nereye ulaşmak istiyorsunuz?

Esad: Bu işin idealle şekilleneceğini düşünmüyorum. Grafik çok geniş kapsamlı bir meslek. Grafiğin birçok farklı alanlarını deneyimleme fırsatım oldu. Kendi içeriğini ürettiğin zaman daha mutlu oluyorsun aslında ama bazen şartlar buna el vermiyor.

Sevdiğin işi yapıyorsun ya da yaptığın işi sevmeye başlıyorsun. Bazen de başka alanlara yönelebiliyorsun…

Esad: Eğitimin çok uzun sürelere yayıldığını düşünüyorum. Okulda kısmi zamanlı asistanlık yaptığım dönem en verim aldığım dönemdi. Hocalarla kurduğum ilişki açısından da çok verimliydi. Multidisipliner bir hocamız vardı mesela özellikle onunla geçirdiğimiz vakitler çok kıymetliydi.

Şeyma: Ben arkadaşlarımdan daha önce mezun oldum. Bence teknik bilgiye hakim olmak gerekiyor. Şu an yüksek lisans yapıyorum. Alanda okumanın bir farkı olması gerektiğini düşünüyorum. Benim ilk iş deneyimim burası değil. Medya kuruluşunda çalışmayı deneyimlemek istiyordum, burası kısmet oldu. Kurumun FSM sempatisi olduğunu da bilmiyordum. Üniversitedeyken çocuk yayınlarına ilgiliydim, kendi imkanlarımla bir şeyler yapmaya çalışıyorum. GZT’de yeniyim, o yüzden henüz nereye ulaşmak istiyorum konusunda net bir şey söyleyemiyorum.

İş hayatına baktığınızda, en çok aranan özellikler neler? Karakteristik olarak özellikle…

Tarık: Güven. Güvenilir adam aranıyor. Hem işine hem insana saygılı kişiler isteniyor.

Elifnur: Atılganlık. Dijital medyada çalışıyoruz. Mikrofon tutuyorlar mesela birdenbire, “ne düşünüyorsun?” diyorlar. Çekingen olunca işler zorlaşabiliyor.

Yaşar: Sanat gözü isteniyor. Estetik bakış açısı… Gözü var mı, rengi işlerken ne yapıyor buna bakılıyor.

Esad: Samimiyet ve uyum diyebilirim.

Ferdi: Program bilgisi. Multidisipliner olmalı, özellikle 3D tasarım için.

Şeyma: Koordineli olmak, dinginlik ve otokontrol önemli.

Cihat: Pratiklik. Bazı işlerin acil yetişmesi gerekiyor, pratikliğe bakılıyor.

Henüz mezun olmamış öğrenciler için en büyük tavsiyeniz ne olurdu?

Cihat: Sektöre olabildiğince erken adım atsınlar. Aktif olsunlar.

Ferdi: Hocaları kovalasın, peşlerini bırakmasınlar. Staj için 3 ve 4. sınıflar geç olabilir, daha erken sektöre atılsınlar.

Şeyma: Önce kendi gözünü bulmalı, yeteneğini keşfetmeliler. Mutlaka ilgi duyduğu alanla uyuşan bir akademisyen bulsunlar. Onlarla yakın temasta bulunmalılar. Birinci sınıfın sonunda ne istediğinizi kestirir hale gelirsiniz zaten. Hocalarımızın geleneksel tasarımdan gelip, bilgilerini dijital dünyayla harmanlamaları öğrencilerin seçim yapabilmesi için çok büyük avantaj. Metaverse uzaktan yakından bizi de etkileyecek bir gün. Ama kişi temel çizim dersini almadıysa dijitalde tutturamaz. Domino taşı gibi hepsi birbirini etkiliyor. Sektörde spesifik alanlar da var. Ne istediğini kafasında oturtup o alanlarda ilerleyebilir.

Ferdi: Hocaların peşini bırakmasınlar. Her konuda bilgi edinmeye çalışsınlar ve birinci sınıfta bunu kararlaştırsınlar.

Esad: Kariyer Merkezi’nden faydalanmalılar bence. Bizlerin anlattıklarıyla arkadaşların kafalarında bir şeyler şekilleniyor. Bu tarz etkinliklere katıldıkça ne yapmak istediklerine daha rahat karar verirler diye düşünüyorum.

Elif: Bazı dersleri daha erken öğrenmek gerek aslında. Kurumsal kimlik gibi mesela. Farkındalık çok önemli. Programlardan korkmasınlar. Ben programlar açısından biraz zayıftım, açıklarımı stajda kapattım.

Tarık: Bir usta bulup yanına girmek isterdim öğrencilik zamanında. Öğrenci arkadaşlarım bunu şimdi yapsınlar bence. İş hayatında olmuyor çünkü. İş hayatında para kazanıyorsunuz ya da ev geçindiriyorsunuz ücretsiz çalışmak sizi rahatsız eder. Hazır aile hayatları devam ediyorken, ücret almadan alanında iyi hocaların veya ustaların yanında çalışsınlar iş öğrensinler.

Mezunlarımızın iş hayatı deneyimlerini dinlediğimiz “mezun röportajları” serimizde Grafik Tasarım bölümü mezunumuz Fikret Yunus Yıldız kendi kurduğu Metus Ajans’ta görüştük.

Firma kurma hikayen nasıldı?

Geçmişte ajanslarda, girişimlerde ve freelance çalışmıştım. Babam her zaman başkasının işinde iki bin lira kazanacağına kendi işinde bin lira kazan derdi. Bu benim için her zaman motivasyon kaynağı oldu. Networkum vardı ve bu çevreyi işimi büyütmek için kullanma kararını alarak firmamı kurdum.

Hangi yetkinlikler, karakteristik özellikler etkili oldu? İş hayatında hangi nitelikler kullanılıyor?

Alana hakim olmak çok önemli her sektörde olduğu gibi. İletişim ve liderlik yetenekleri benim işimde önemli özellikler. Ekibimiz beş altı kişiden oluşuyor ama projelere bağlı olarak sayımız artıp azalıyor. Bu ekipteki bazı arkadaşlarım şehir dışında çalışıyorlar bu sebeple ekibi organize etmek, iş takibi yapmak ve disipline etmek için iletişim ve liderlik önemli.

İş hayatında seni en çok ne zorluyor?

İşimizde her ay iş gelmeyebiliyor bu sebeple iş olmayan aylarda motivasyonunu yüksek tutmak gerekiyor ve bu kolay bir şey değil. Yurtdışında da bağlantılarım var ve İngilizce bilmemek dezavantaj haline gelebiliyor. Ülkemizde yaptığınız işle ilgili pazarlık inanılmaz yapılıyor. Fiyatı kırmaya çalışmak işinize biçtiğiniz değeri pahalı bulmak karşılaştığımız şeylerden ama yurtdışında genelde pazarlıksız olarak işlerinizi yapabiliyorsunuz.

Teorik eğitimde öğrendiklerini kullanabiliyor musun?

Teorik eğitimde öğrendiklerimin haricinde ben yazılıma her zaman ilgi duydum abimden dolayı. Bu sebeple yurtdışından online yazılım kursu satın alarak bu alanda kendimi geliştirdim. Üniversitenin eğitimi yanında size sağladığı network de çok önemli. Akademisyenler ve onların çevresi, arkadaşlarınız, tanıştığınız farklı insanlar size her zaman yeni fırsat kapıları açıyor.

Üniversite başlarken hayal ettiğin ve şu an ki durumun arasındaki fark nedir? Bölümü okuyan öğrencilere önerilerin nelerdir?

Sorumluluk almadığım öğrencilik zamanlarını özlüyorum. (gülüyor) Okuldayken kesinlikle iş hayatını erkenden tanımak çok önemli. İlk iki sene belki öğrenciliğin keyfini sürmeli ve şehir dışından geliyorsanız şehri tanımaya vakit ayırmalısınız. Sonrasında üçüncü sınıfta artık merak ettiğiniz alanlarla ilgili iş ve staj arayışına girmelisiniz diye düşünüyorum. O zaman iş hayatının şokunu daha erken atlatabilirsiniz.

Mezunlarımızın iş hayatı deneyimlerini dinlediğimiz “mezun röportajları” serimizde Sivil Havacılık ve Kabin Hizmetleri programı mezunumuz Sedat Bahçeçi ile görüştük. Keyvan Havacılık’ta Havacılık Veri Alma Uzmanı görevinde çalışan Bahçeçi, “Kendimizi tanımaya daha fazla vakit ayırmalıyız” diyor.

İşe giriş süreçleri nasıldı?

Pandemi döneminde daha çok evden eğitim almamızın da etkisiyle kariyer.net üzerinden ilanlara başvuruyordum. Firmayı bu şekilde buldum ve başvurduktan bir buçuk ay sonra mülakata çağrıldım. Genel anlamda firmada ön eleme sınavına tabi tutuluyoruz ve bu sınavdan belli bir puanın üstünde aldığınızda mülakat aşamasına geçebiliyorsunuz. Çalıştığım firma bu sektörde dünyada dördüncü ve ülkemizde tek olan bir firma. Bu sebeple aradıkları nitelikler daha çok havacılık sektörüne ilgi duyan ve bu alanda kariyer hedefleyen insanlar. Ülkemizde çok yeni bir sektör olduğu için de deneyimden çok firmanın yapısına ve vizyonuna katkı sunacak insanları işe alıyorlar.

Hangi yetkinlikler, karakteristik özellikler etkili oldu? İş hayatında hangi nitelikler kullanılıyor?

Firmadaki görevim Dünya’daki 195 havalimanından uçuş verilerini toplamak ve yazılım analizi için ilgili birimlere iletmek. Yaptığım işte dikkat çok önemli bir faktör ayrıca analiz yeteneği, pratiklik de kullanmanız gereken özellikler olarak karşımıza çıkıyor.

İş hayatında seni en çok ne zorluyor?

İş hayatında Sivil Havacılık programını okumadan önce İş Sağlığı ve Güvenliği teknikerliği işiyle uğraşıyordum. Orada en çok beni zorlayan unsur güvendi. O yüzden girdiğim işyerinde de ekip arkadaşlarıma güvenmek benim için çok önemli. Çalıştığım yerde huzurlu bir şekilde çalışmamı sağlayan duygu da bu oluyor. Şu an çalıştığım yerde insanlara güvenebiliyor olmam da beni zorlayacak bir şeyin olmamasını sağlıyor.

Teorik eğitimde öğrendiklerini kullanabiliyor musun?

Pandemide okumanın dezavantajlarını gören ve yaşayan bir eğitim dönemi geçirdik. Bu sebeple uzaktan eğitimle ve pratikten uzak bir süreç geçirmemiz bizi bir hayli zorladı. Havacılık alanında bir arkadaşımın bu sektörde çalışan insanların hayatlarının ne kadar sosyal ve eğlenceli geçtiğini dinlememle bu programı seçmiştim. Ancak şimdi bana bu bölümü öneren arkadaşlarım farklı sektörlerde çalışıyorlar. Bahsettikleri o yoğun ve çok gezilen hayatı yaşarken aslında ailenize, arkadaşlarınıza daha az vakit ayırabiliyorsunuz. Aldığımız eğitimde özellikle temel havacılık endüstrisi hakkında bilgi sahibi olmanız bile sizler için bir farkındalık oluşturuyor.

Üniversite başlarken hayal ettiğin ve şu an ki durumun arasındaki fark nedir? Bölümü okuyan öğrencilere önerilerin nelerdir?

Kendimi tanımak için daha fazla vakit ayırırdım. Birçoğumuz iş hayatında deneyerek nelere yatkın olduğumuzu görebiliyoruz. Çalıştığım sektör de havacılık alanında farklı kariyer fırsatları sunan ve herkese açık bir alan bu sebeple daha önceki iş tecrübelerime bakarak kendimi tanımak ve geliştirmek için zaman ayırırdım ve öğrenci arkadaşlara da bunu önerebilirim.

“Mezun Görüşmeleri” serimizde Pavotek bünyesinde Yazılım Tasarım Mühendisi olarak çalışan mezunumuz Tuğba Baştuğ’u ziyaret ettik.

İşe giriş süreciniz nasıldı?

Hocalarımın da desteği ile bu firmaya stajyer olarak girdim. Daha sonra son sınıfta derslerimi de aksatmayacak şekilde 1 yıl boyunca part time çalıştım. Mezun olduktan sonra da burada tam zamanlı olarak çalışmaya devam ettim.

Sence sektöre yeni adım atan mezunlar için hangi yetkinlikler, karakteristik özellikler önemli?

Bu alanda çalışmak istiyorsanız azimli olmanız gerekir. Ancak azimli olunca başarıya ulaşırsınız. Sorumluluk bilincinin yüksek olması gerekiyor. Geniş bir algoritmaya sahip olursanız istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.

İş hayatında seni en çok ne zorluyor?

Aslında sadece sabit bir saat aralığında işe gelmek zorluyor. Onun haricinde işimizde bizi zorlayan herhangi bir durum yok. Öğrencilik hayatını iş hayatına göre daha zor buluyorum. Çünkü ders çalışma, sınıf geçme, proje yetiştirme vs. bu daha zorlayıcı bir durum. İş hayatında yapacağınız işi planladığınız takdirde hiç zorlanmıyorsunuz.

Teorik eğitimde öğrendiklerini pratikte kullanabiliyor musun?

Aldığımız eğitim bize ilk yolu açıyor. Bakış açınızı yönlendiriyor. Belli bir alanın nasıl olduğunu, nasıl yapmamız gerektiğini öğretiyor. Gerisi tamamen size kalıyor. Yöneldiğiniz alana göre özel eğitimler almak faydalı olacaktır. Ben bu alanla ilgili eğitimlerime devam ediyorum.  Üniversiteye ilk başladığımda sınırlı bir bakış açım vardı. Ama hocalarım sayesinde bu bakış açım genişledi ve bu alanda yol almaya karar verdim.

Bölümü okuyan öğrencilere neler önerirsin?

Kariyerimde hayal ettiğim yerdeyim. Dersleri tabi ki iyi takip etmelisiniz. Çokça proje yaparak kendinizi geliştirin. Sadece ders odaklı da kalmayın, staj yapmak çok önemli ben bu sayede iş bulabildim. İlk olarak belirlediğiniz küçük bir firma ile stajınıza başlayın. İkinci staj yerinizi büyük bir firma olarak belirleyin. Çünkü küçük firmada işi daha geniş kapsamlı öğrenirsiniz. Büyük firmada ise kurumsal bir kimlik kazanırsınız, hem de geleceğiniz açısından da size güzel kapılar açar. Yabancı dil konusunda da kendinizi geliştirmelisiniz. Yurtdışına açılmak istiyorsanız bu çok önemli.

Öğrenci Kulüpleri

Öğrencilerimizin üniversite yaşamlarında akademik çalışmalarının yanı sıra sosyal, kültürel, sanatsal ve teknolojik alandaki faaliyetleri de önemli bir yere sahiptir. Bu alanlarda katıldıkları ve düzenledikleri etkinlikler akademik yaşamlarını daha verimli kılmakta, özgüven ve kendilerini ifade etme yetilerini geliştirmekte aynı zamanda üniversitemizin sosyal yaşamı içinde sorumluluk almalarını sağlamaktadır. Bireyselliğin yanında birlikteliği, ortak çalışmayı simgeleyen kulüpler, öğrencilerin etkinliklerde görev alarak bilgi, yetenek ve ilgileri ölçüsünde kişisel potansiyellerini geliştirmelerini ve içinde bulundukları grubun çalışmalarına katılarak heyecanlı, mutlu ve dinamik bir üniversite yaşamını oluştururlar.


Siteye Git

Kütüphane

Eğitim-öğretim dönemlerinde;
Haliç Yerleşkesi Kütüphanesi: Haftaiçi 24 saat / Haftasonu 10.00-19.00 Topkapı Yerleşkesi Kütüphanesi (Merkez) : Haftaiçi 08:30 - 17:30 / Haftasonu : Kapalı Üsküdar (Atik Valide) Yerleşkesi Kütüphanesi: Haftaiçi 08.30-20.00 / Cumartesi 10.00-19.00
(Sınav dönemlerinde Haftaiçi 08.30-22.00 / Haftasonu 10.00-19.00)
Kandilli Yerleşkesi Kütüphanesi - Küçükçamlıca Yerleşkesi Kütüphanesi Fatih Yerleşkesi Kütüphanesi : Haftaiçi 08.30-17.30


Siteye Git

FSMVÜ Yayınları

Eğitim-öğretim dönemlerinde; Haliç Yerleşkesi Kütüphanesi Haftaiçi 24 saat / Haftasonu 10.00-19.00 Topkapı Yerleşkesi Kütüphanesi (Merkez) : Haftaiçi 08:30-17:30 / Haftasonu: Kapalı

 


Siteye Git

Uluslararası Ofis

Our team at the Department of International Relations offer you support from the first moment you become familiar with us until the last day you spend here with us. If you are a student, a scholar, or the family of those, coming to Fatih Sultan Mehmet Vakıf University, we will be there to help you adjust to your new life at our university and overcome challenges of living and studying/teaching abroad. We will help you with accommodation arrangements taking your personal preferences and expectations into consideration. Orientation meetings will be held on your arrival to give you necessary and practical information. We are dedicated to make your experience here as smooth, worthwhile and fun as possible. It will be our greatest pleasure to have contributed to your academic achievement, personal satisfaction and your understanding of Turkish life in general.


Siteye Git

Sağlık, Kültür ve Spor

Üniversitemiz öğrencilerinin bireysel, sosyal, kültürel ve sportif gelişimlerine katkı sağlamak, gençlerimizi sağlıklı ve aydın bireyler olarak geleceğe taşımayı amaçlamaktadır. Birim hizmet verdiği alanda sağlık kuruluşu, öğrencilerin sosyo- kültürel danışma ve rehberlikleri ile spor gereksinimlerini karşılayan bir uygulama dairesidir.


Siteye Git

Kariyer Merkezi

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Kariyer Merkezi öğrencilerin ve mezunların bilgi, yetenek ve isteklerine uygun, kariyer seçimlerini bilinçli bir şekilde yapmalarını sağlamak üzere kariyer yolunda kendilerine rehberlik ederek, daha okul sıralarında katılacakları eğitim, seminer, panel, konferans ve sempozyumlar ile pratik iş sahası gezileri, stajlar ve projeler sayesinde mezuniyet sonrası iş hayatına geçişte uyum sürecini yetkin bir şekilde atlatabilmelerini ve üniversitemizin kariyer faaliyetleri kapsamında gerçekleştirilen etkinliklerden yararlanarak seçmek istedikleri meslekleri daha yakından tanımalarını sağlayarak onların gelecek planlarına destek olmayı amaçlamaktadır.


Siteye Git

UZEM

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi (FSMVÜ UZEM), üniversitemiz bünyesinde açılan e-öğrenme temelli dersler ile ön lisans, lisans, lisansüstü ve sürekli eğitim programları kapsamında uzaktan yapılacak eğitimler için plan, program, koordinasyon ve uygulama faaliyetleri yürütmek amacıyla 2013 yılında kuruldu. 2013-2014 akademik yılından itibaren Türk Dili, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi; 2016-2017 akademik yılı itibariyle de İngilizce dersleri, uzaktan eğitim yöntemiyle verilmeye başlandı.

Tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgını nedeniyle 2019-2020 akademik yılı Bahar Döneminde başlayan tüm derslerin uzaktan eğitim yoluyla işlenmesi süreci 2020-2021 akademik yılında da devam etmektedir. Bu çerçevede tüm derslerin online yürütülmesi için gerekli altyapı ve programlar UZEM tarafından akademisyenlerimizin hizmetine sunulmuş olup salgının etkin olmaya başladığı 2019-2020 Bahar döneminin 7. haftasından itibaren dersler sorunsuz bir şekilde canlı olarak haftalık programda belirtilen gün ve saatlerde işlenmeye devam etmektedir. Öğrencilerimiz kişi ve süre kısıtlaması olmaksızın bu derslere rahatlıkla girip aktif olarak derse katılım sağlamaktadırlar. Bununla birlikte UZEM tarafından geliştirilen Öğrenme Yönetim Sistemi (LMS) ile derslerin tekrar erişime açılması, sınavlar, ödevler, mesaj, forum vb. süreçler de uzaktan eğitim yöntemi ile sürdürülmektedir.

Uzaktan eğitim yoluyla devam eden bu sürece dair tüm bilgilendirmeler de UZEM tarafından yapılmaktadır. Uzaktan eğitim sisteminin altyapısı ile birlikte UZEM web sayfası da yeni şartlara uygun hale getirilmiştir. Uzaktan eğitim sürecine dair tüm bilgiler, dokümanlar, LMS ve online platformlar ile ilgili tanıtım kılavuzları ve duyurular UZEM web sayfasına yüklenmiş ve erişime açılmıştır. Ayrıca sosyal medya hesaplarından, Otomasyon sisteminden de aktif olarak bilgilendirmeler yapılmaktadır.


Siteye Git

Bilgi İşlem

Bilgi İşlem Daire Başkanlığımız, 2010 yılında kurulup hızlı bir şekilde büyüyen üniversitemizle birlikte uzun süreçler alacak birçok gelişmeyi kısa sürede gerçekleştirip birçok başarıya imza atmıştır. Üniversitemiz kampüsleri İstanbul’un birbirinden farklı merkezi noktalarında bulunsa da Bilgi İşlem Daire Başkanlığımız tek kampüs mantığıyla tüm akademik ve idari kadro bir aradaymış gibi bilgi teknolojilerini entegre etmeyi başarmış ve hizmetlerini sürdürmektedir.


Siteye Git
Fikir ve önerilerini
bizimle paylaş
Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.