Kariyer Merkezi mezun görüşmeleri kapsamında Sabri Paşayiğit Architects’te çalışan Mimarlık Bölümü mezunumuz Merve KÖSEOĞLU ile röportajımızı gerçekleştirdik.
Stajlarım hangi alanda çalışamayacağımı belirlememde faydalı oldu
Ailemle birlikte Kilis’te yaşıyoruz. Mezuniyet sonrasında Kilis’e dönmem demek mimarlık alanında iş bulamamak demekti. Stajlarımı çok verimli geçmemişti. Şantiye stajımı Kilis’te yapmıştım. Ofis stajımı da İstanbul’da Topkapı Sarayı’nda Harem kısmında yapmıştım. Topkapı Sarayı’ndaki stajım benim için duygusal bir deneyim olmuştu. Kimsenin giremediği bir yerde staj yapmak farklı bir deneyimdi ancak oradaki stajım daha çok restorasyon üzerine oldu. Stajlarım bana hangi alanda çalışamayacağımı göstermiş oldu diyebilirim. Mezuniyetime az bir süre kala iş arayışlarına başladım. Birçok başvuru yapıyordum o zamanlar. On iş ilanımdan biri dönüyordu o da olumsuz oluyordu. Arada freelance işler yapıyordum ama o da sadece cep harçlığı oluyordu. Şubat ayında Kale Tasarım ve Sanat Merkezinde Açık Kaynak: Perşembe Pazarı Işıklı İşler Sergisinde “Doku” isimli çalışmamla katılmıştım. Farklı deneyimler elde etmek güzel oluyordu.
Son kez şansımı denemek istedim
Birçok güzel iş yapmama rağmen başvurularımın olumsuz sonuçlanması yüzünden artık hiçbir yere yerleşemeyeceğimi düşünmeye başlamıştım. Ev arkadaşımla okul bittiği için ayrılmıştım ve iki hafta sonra Kilis’e dönmek için biletimi almıştım. Bir arkadaşım gidene kadar yanında kalmamı teklif etmişti. Eşyalarımı memlekete göndermiş ve sadece günlük kıyafetlerimin olduğu bir bavul bırakmıştım. Sonra arkadaşıma son kez başvurduğum yerlerden birine gidip işe neden kabul edilmediğimi sormak istediğimi söyledim. Aralarında en büyük firma olan Sabri Paşayiğit Mimarlık şirketini seçtim. Şirket Etiler’de idi o güne kadar yaşadığım yer ve tanıdığım insanlara göre farklı bir muhitti. Nasıl yaparım acaba diye düşünmeden edemedim tabi J Kaybedecek neyim olabilir ki dedim kendi kendime en fazla yine olumsuz bir dönüş alırım diye düşündüm. Ama istediğim cevapları alana kadar da oradan ayrılmayı düşünmüyordum.
Portfolyomu ve özgeçmişi en kaliteli kağıtlara bastırıp firmaya gittim
Bir ozalitçiye girerek en kaliteli kağıdı seçip Portfolyomu bastırdım. Çıktıları alıp düzenleyip mimarlık ofisinin yoluna koyuldum. İçeri girdiğimde sekreter beni karşıladı. İş başvurusunda bulunduğumu ve dönüş olmadığı için sebebini merak ettiğimi sordum. Sekreter başvuruların internetten yapıldığını bu şekilde bir başvuru kabul etmediklerini belirtti. Ben de biliyorum ama neden çağrılmadığımı merak ediyorum dedim ve en azından eksikliğimin ne olduğunu öğrenmek adına yetkili biriyle görüşmek istediğimi söyledim. Zamanımın olduğunu ve yetkili kişi gelene kadar da burada oturacağımı belirttim. Sekreter siz bilirsiniz diyerek beni davet etti. Sonra yetkili biri geldi ve beni görüşme odasına aldı. Önünde özgeçmişim duruyordu.
Özgeçmişimde belli yerlerin altı çiziliydi ve ilk eksiklikleri fark etmiştim
Özgeçmişimde Tam burslu olmam, Erasmus – Polonya, Hazırlık programında İngiltere Dil Okulu kısımlarının altı çiziliydi. Ancak stajımın az olması ve referanslarımın eksik olması da ilk fark ettikleri şeylerdi. Karşımdaki kişi samimi bir dille ilk defa böyle bir durumla karşılaştıklarını söyledi. Normalde belirttikleri gibi internet üzerinden başvuru kabul ettiklerini ancak ilk defa birinin kalkıp bu şekilde firmalarına geldiğini söyledi. Aslında bu durumu takdir ettiklerini gördüm. Aynı zamanda Portfolyomu dikkatli bir şekilde inceledi ve kağıdın ne kadar kaliteli olduğundan bahsetti bana. Benim küçük bir girişimim vardı onunla ilgili de bir süre sohbet ettik. Benim için çok faydalı bir görüşme oldu. Beni arayacaklarını ve değerlendireceklerini belirttiler.
Görüşmenin üzerinden iki hafta geçti ancak aramadılar
Görüşmenin üzerinden iki hafta geçmişti ben de bir sonraki hafta Kilis’e dönüyordum artık. Son kez akşam saatinde ilgili kişiye durumumla ilgili mail attım. Sürecin nasıl sonuçlanacağını çok merak ediyordum. Bir sonraki gün sabah beni aradılar ve ikinci mülakata çağırdılar. Pazartesi günü mülakat olacağını söylediler ben de memlekete dönmek ve mülakat arasında kalmıştım. Çok acil bir açık olduğunu ve ihtiyaç bulunduğunu belirttiler. Mülakata gittiğimde attığım mailin çok etkili olduğunu yoğunluk içinde gözden kaçabileceğimi ama bu maille kendimi hatırlatmamın çok büyük etkisi olduğunu söylediler. Ben bunu hep kadere, işe yerleşmek için gösterdiğim takip ve çabaya bağladım
Üniversitede aldığım eğitim iyi bir temel oluşturdu.
Almış olduğum Revit dersi çok katkı sundu bana. Bilgisayar bilgisi mimarlık alanında çok önemli. Mimarlık çok farklı değer yargıları olan bir alan. Eski ile yeni arasındaki çatışmayı sürekli gözlemleyebiliyorsunuz. Değişimi talep etmek ve yeniliğe sürekli açık olmanız gerekiyor. Yaptığınız işte yirmi yıl sonra bile yepyeni bir mimari projeyle, yepyeni bir tecrübe ile karşılaşabiliyorsunuz. Birden tecrübeli bir mimar ile yeni bir mimar aynı projede hiç bilmedikleri bir tecrübede aynı seviyede olabiliyor. Tabi ki tecrübe burada çok önemli bir kavram bunu yadsıyamayız ancak ikiniz de daha önce hiç bilmediğiniz bir mimari çalışmanın içerisinde birlikte öğrenmeye başlıyorsunuz. Sizin hızlı çözümler üretmeniz ile onun mimari tecrübeniz birleşince çok farklı bir serüven sizi bekliyor.
Fikrinizi ve yaptıklarınızı özenle sunmak çok önemli
İş görüşmesinde yaptıklarınızı kendinizin anlatması, özenle sunmak çok önemli. Aynı zamanda girişimcilik de etkili oluyor bu durumlarda. Ben en büyüğü hedeflediğim için buna göre hazırlandım. Portfolyomu farklı ve kaliteli bir kağıtla, kaliteli görsellerle sunmam çok etkili oldu. Program bilgim, teknik çizim kabiliyetim, detaycılığım, tasarım odaklı düşünmem etkili diğer unsurlar oldu. Mesela benim çalıştığım katta her şey çok hızlı şekillenir ve sonuçlandırılır. O yüzden stresin yüksek olduğu bir yer diyebilirim. Bana sordukları sorulardan biri böyle bir işte stres yüksek olacak buna dayanıp dayanamayacağımdı. Ben de Mimarlık bölümünde boşuna o jürilere girmedik demiştim J Verdiğiniz cevaplar bile çok önemli görüşmelerde. Mesela ben projelerimi hangi hocalardan aldığımı da yazmıştım. Oradaki birçok mimar da bu hocadan mı ders aldım ben de İTÜ’de, Mimar Sinan’da bu hocalardan ders almıştım demişti. Bu da bir avantaj oluşturdu diyebilirim. Hoca kalitesi de burada dikkatlerini çekiyor.
İş Hayatı ikinci bir okul
İş hayatı benim için ikinci bir okul oldu. Öğrendiklerimin birçoğunu pratik ediyor ve tecrübe kazanıyorum. Burada hızlı olmak, pratik olmak çok önemli bir yetkinlik. Aynı zamanda disiplinli olmak zorundasınız çünkü işlerin zamanında yetişmesine çok dikkat ediliyor. Bazen cumartesi günleri bile gelmek gerekiyor işlerin yetişmesi için.
Üniversitenin sosyal bir mekan olması gerekiyor
Üniversitede daha aktif olmayı isterdim kesinlikle. Beni evimin üniversiteye yakın olmasından dolayı daha fazla vakit geçirme imkanım oluyordu kampüste. Bu sebeple üniversitemizin de öğrencinin vakit geçirebileceği sosyal mekanlar oluşturması çok önemli bence. Öğrencilerin potansiyeli yüksek ve istekliler. Üniversitenin de böyle öğrencilere imkan sağlaması ve sosyalleşmesini sağlamaları gerekli. Workshopların yapılması, fiziki mekanların kullanılarak gerçekleştirilen etkinlikler, festivaller üniversitenin tanıtımına da katkı sunan unsurlar. Bu sebeple üniversitemizin bu tür etkinlikler gerçekleştirerek sosyal medyada paylaşması ve kurumlarla işbirliği içerisinde olması var olan potansiyelini daha da tanıtmasını sağlayacaktır.
Merve Köseoğlu'nun röportajımızda bahsettiği girişimini incelemek ve el yapımı beton tasarım ürünlerini görmek isterseniz link'e tıklayabilirsiniz.