
“Mezun Röportajları” serimiz için bu defa Çocuk Gelişimi Programı mezunumuz Pınar Gül Yıldırım’a kulak verdik.
Okulum biter bitmez çalışmaya başladım. Öğretmenlikte üçüncü yılım. Millî Eğitim Bakanlığı’nın ücretli öğretmen başvurularına katıldım ve başvurun kabul edildi.
Üniversite yıllarında katıldığım seminerler, aldığım sertifikalar ve hocalarımızdan Halime Nur Sezer öncülüğünde yazdığımız makalelerin özgeçmişimde öne çıktığını düşünüyorum. Üniversitemin donanımlı ve tecrübeli hocalarından eğitim almak ve hayallerime öncülük etmeleri başarı kaynağım oldu. Hedeflerimi daima yüksek tuttum ve üniversitede edindiğim bilgilerle öğrencilerimin hayatına dokunmaya başladım. Çalıştığım okullardaki öğrencilerimin yıl sonu gösterileri resmî gazetede yayınlandı örneğin. Bu gibi faaliyetler ve kişisel çabalarımın beni bir adım öne çıkardığını düşünüyorum.
Öğretmen olmanın verdiği mutluluk paha biçimlemez. Bu duyguyla çocukların hayatlarına dokunabiliyor, onların küçük dünyalarına girerek yolculuklarında onlara rehberlik edebiliyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Bir kadın olarak ayaklarımın üzerinde durabilmemse kendime olan inancımı ve başarılarımı artırdığını düşünüyorum.
Bence bir okul öncesi öğretmeni anadilini etkili bir biçimde kullanabilmeli. Güler yüzlü, düzgün bir Türkçe ile konuşması, sıcak ve samimi olması da gerekli. Paylaşımcı, uzlaşmacı, kararlı, yeni uygulamalara ve sektörel gelişimlere açık olmalı. Problem çözme becerisi yüksek de olmalı tabii. Alandaki temel kaynakları bilmeli, okulu ve okul yaşantısını sevmeli. Bence bu yetkinlikler aranan en temel nitelikler.
“Mesleği sevip, sabredip, saygı duyarlarsa yolun sonunda ışık var”
Öğrenci arkadaşlarıma en büyük tavsiyem inandıkları yolda korkmadan yürümeleri ve asla pes etmemeleri. Evet, zorluklar oluyor. İşler bazen istediğimiz gibi gitmiyor ama bu mesleği gerçekten yapmak istiyor ve küçük kalplere dokunmak istiyorlarsa, yolun sonunda ışık olduğunu unutmamaları gerek. Bu sektörde başarılı olmak istiyorlarsa önce mesleği sevmeliler. Mesleği sevip, sabredip yaptıkları işe saygı duyarlarsa işler istedikleri gibi gidecektir.
Okul öncesi öğretmeni olmayı düşünen arkadaşlarıma gerçekten başarabileceklerine inanmalarını ve hiç korkmadan, pes etmeden bu yolda ilerlemelerini tavsiye ederim. Evet, bazen zorluklar oluyor işler istediğimiz yolda gitmeyebiliyor ama bu mesleği gerçekten yapmak istiyorlarsa ve küçük kalplere dokunmak istiyorlarsa yolun sonun da ışık olduğunu hiçbir zaman unutmamaları gerekiyor. Başarmak inanmanın yarısıdır eğer kendilerine inanarak devam ederlerse başarı her zaman onlara öncülük edecektir.
Ben üniversitemden her anlamda çok memnun ayrıldım. Donanımlı akademisyenlerimiz sayesinde mesleki anlamda birçok bilgi edindim ve bu bilgiler sayesinde mesleğe adım attığımda hiç zorluk çekmedim. Öğretmenlerimizin güler yüzü, içten ve samimi yaklaşımları beni çok motive etti. Öğretmenlerimin üzerimde çok emeği var. Bu emekler bana her zaman ışık oldu. Üniversite yıllarımda birçok sosyal aktiviteye katıldım. Kulüp başkan yardımcılığı yaptım. Bir proje başlattık ve köy okullarına yardımda bulunduk örneğin. Şimdi tekrar öğrencilik zamanlarıma dönsem bu tür aktiviteleri daha çok yapmak isterdim. İdari birimlerimizle de hâlâ görüşebilmek, fikirlerimin desteklenmesi de beni çok mutlu ediyor. Öğrenci arkadaşlarımın da mezun olmadan en az bir kere Kariyer Merkezi’ne uğramalarını tavsiye ediyorum.