11 Mayıs 2017
Geçmişten günümüze iktidarların dil ve sanatla ilişkisi ve bu ilişkinin popüler kültür, müzik, sinema ve edebiyata yansımaları “1. Uluslararası Dil Sanat ve İktidar Sempozyumu”nda mercek altına alındı. Bilim insanları ve sanatçılar iki gün boyunca dilin ve sanatın yönetime katkı ve etkilerini, dilin ve sanatın bir iktidar aracı olarak nasıl kullanıldığını değerlendirdi.
Üniversitemiz ile Giresun Üniversitesi’nin ortak düzenlediği “1. Uluslararası Dil Sanat ve İktidar Sempozyumu” Giresun Valiliği ve Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun da katkılarıyla 11-12 Mayıs 2017 tarihlerinde Giresun Üniversitesi Güre Yerleşkesi’nde yapıldı.
Onur Konuğu Rasim Özdenören
Giresun Valisi Hasan Karahan, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Coşkun ve Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkan Vekili Zeki Eraslan’ın protokol konuşmalarının ardından başlayan sempozyumun açılış sunumunu Türk hikâyeciliğinin önemli ismi Rasim Özdenören yaptı. Dil ve sanatın, kültürün bir alt dalı olduğunu belirterek sözlerine başlayan Özdenören, insan eliyle ortaya çıkarılmış her şeyin kültürün bir parçası olduğunu, kültürün de uygarlıkların temelini oluşturduğunu söyledi. Uygarlıklarda karşıt görüşlerin yer aldığını, bu karşıtlığın edebiyatta da zıt akımları meydan getirdiğini belirten Özdenören, dil ile iktidar arasındaki ilişkinin siyasi hayata etkilerine dair de bilgiler paylaştı. Dil ile iktidar ilişkisinin siyasi yaklaşımları belirlediğini aktaran Özdenören, Türk siyasi hayatında iktidarın özellikle Tanzimat döneminde edebiyatı etkilemeye çalıştığını, bunda yabancı devletlerin çeşitli düşünceleri Osmanlı’ya yerleştirme çabalarının etkisi olduğunu dile getirdi.
“3 Kavram da Toplum için Hayati Önemde”
Sempozyumda “Necip Fazıl’ın İktidarlarla İlişkisinin Büyük Doğu’nun Kapaklarındaki Yansımaları” başlığındaki bildirisini sunan Edebiyat Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. M. Fatih Andı, dil, sanat ve iktidarın hem toplum tarafından üretilmesi hem de toplumları yapan temel kavramlar olması hasebiyle hayati önemde olduğunu söyledi. Sanatın işlevi üzerine de konuşan Andı, sanatın insanın dünya görüşünü geliştirdiği ve güzelleştirdiğini, muktedirlerin de diğer insanlar gibi sanat sayesinde hayatı daha güzel yorumlayacağını dile getirdi. Bu güzel görme durumunun düşünce dünyasında da kaçınılmaz etkileri olacağını vurgulayan Andı, sonuç olarak sanata önem veren toplumlarda doğru işlerin ortaya çıkacağını kaydetti.
Sempozyumda Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerimizden Prof. Dr. Hasan Akay “İktidar Olarak Müphemiyet: Ahmed Hâşim Örneği!”, Doç. Dr. Dursun Ali Tökel “Klâsik Şiir: İktidarın Edebiyatı mı Edebiyatın İktidarı mı?”, Yrd. Doç. Mesut Koçak, “Muhalifin Dili 1940 Sonrası İslâmcı Dergilerde Dil Devrimi ve Dil Politikalarına Dair Düşünceler” başlıklarında bildirilerini sundu.
İki gün süren sempozyum boyunca yirmiye yakın oturumda alanında değerli isimler, iktidarların kendini tanımlamada vazgeçilmez iki unsur olan dil ve sanatı hem klasik hem de modern dönemde geçirdiği dönüşümlerle ele aldı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında uygulanan kültür politikasının sanat biçimlerine etkisi, ulusal kimliğin inşası süreçlerinde dil ve sanatın kullanılışı, sanatta özerklik meselesi ve sanatçıların sistem karşıtı söylemleri konuşulan konular arasındaydı.
“1. Uluslararası Dil, Sanat ve İktidar Sempozyumu”, 12 Mayıs akşamı Giresun Musiki Cemiyeti’nin düzenlediği konser ile sona erdi.