15 Haziran 2019
2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 13-15 Haziran 2019 tarihlerinde düzenlenen “I. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Sempozyumu”nun Açılış Töreni, 13 Haziran’da İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı ve İstanbul Üniversitesi ortaklığında düzenlenen “I. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Sempozyumu”nun Açılış Töreni yoğun bir katılımla yapıldı.
Saygı duruşu ve ardından İstiklâl Marşı’nın okunması ile başlayan tören, İÜ İletişim Fakültesi tarafından hazırlanan “Prof. Dr. Fuat Sezgin Film Gösterimi” ile devam etti. Film gösterimi sonrası İÜ Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilen Işıktaş dinleyicilere ud resitali sundu.
Sempozyumun açılış konuşmaları Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) Kurucu Başkanı Ethem Sancak, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak tarafından yapıldı. Sempozyumun Açılış Konferansını ise “Bilim, Teknik, Tefekkür: Fuat Sezgin’le Evrendeki İşaretleri Okumak” başlığıyla Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Doç. Dr. İbrahim Kalın verdi.
Açılış Törenine, Prof. Dr. Fuat Sezgin’in eşi Dr. Ursula Sezgin, Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı, Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan, İBTAV Başkanı Mecit Çetinkaya, il protokolü ve çok sayıda davetli katıldı.
Yitik hazinenin keşfi
Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Kurucu Başkanı Ethem Sancak konuşmasında, Prof. Dr. Fuat Sezgin’in Türkiye’ye dair hayallerini; İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı, İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi ve İslâm Bilim Tarihi Enstitüsü aracılığıyla gerçekleştirdiğini ifade ederek, sempozyumun onun hayallerini devam ettirme konusunda çok önemli bir görev üstlendiğini söyledi.
Fuat Sezgin’in İslâm medeniyetinin yitik kalmış hazinesini ortaya çıkararak İslâm dünyasına önemli bir hizmette bulunduğunu belirten Sancak, amaçlarının Fuat Sezgin’in çalışmalarını İslâm dünyasına yaymak olduğunu kaydetti.
Erdoğan, “Amacımız, Sezgin’i gençlere rol model yapmaktır”
Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan, Fuat Sezgin’in çalışmalarını Müslüman dünyaya yaymak amacıyla kurulan Vakfın diğer amacının ise Sezgin’in yaşamını gençlere rol model yapmak olduğunu söyledi.
Dünyanın yeni sosyal problemler karşısında fikir üretmekte zorlandığını belirten Erdoğan, fikir geliştirmek için parlak zihinlere, bilime adanmış zihinlere ihtiyaç olduğunun altını çizerek, “Bilgi üretmek, düşünmek, derlemek için çalışan zihinler olmalı. Fuat Sezgin böyle bir insandı. Günde 17 saatini fikir, bilim, bilgi üreterek geçirirdi. Onun yaşamı dünyanın geleceği için önemli bir anahtar niteliğindedir. Bu nedenle bizim amacımız; Fuat Sezgin’in çalışmalarını yaygınlaştırmak, yaşamını gençlerimizin önüne örnek olarak koymaktır.” diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığından “Fuat Sezgin Fotoğraf Sergisi”
Prof. Dr. Fuat Sezgin’in bilimsel çalışmalarının yanında Türk milletine karşı duyarlılığıyla da hatırlanması gerektiğini ifade eden İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, 1960 darbesinin ardından İstanbul Üniversitesi’nden azledilen akademisyenler arasında yer alan Sezgin’in, her şeye rağmen vatanına ve milletine küsmemesinin önemli bir meziyet olduğunu kaydetti.
Kültür ve Turizm Bakanlığının 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Etkinlikleri kapsamındaki çalışmalarını açıklayan Yılmaz, Bakanlık olarak onun hatırasını yaşatacak çok sayıda projeyi desteklediklerini söyleyerek şöyle devam etti:
“Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak biz, bize bağlı bütün kütüphanelerde ve müzelerde Fuat Sezgin’e yönelik konferans, panel, açık oturum, İslâm bilim ve teknoloji tarihine dair kitap sergileri ve yarışmalarla yıla olan katkılarımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Bununla yapmak istediğimiz, genç neslimize Fuat Sezgin ve çalışmaları üzerine bir araştırma kimliği ve yeni bir bilimsel ruhu aşılamaktır. Bu münasebetle Bakanlığımızın İstanbul birimi olarak, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile çok geniş kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz. Hem öğrencilerimize hem de öğretmenlerimize düzenli eğitim, proje okulları başta olmak üzere çeşitli etkinlikler düzenliyoruz.”
Kültür ve Turizm Bakanlığının yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığı “Fuat Sezgin Fotoğraf Sergisi”nden de söz eden Yılmaz, Sezgin’in İstanbul günlerinden oluşan 3 bin fotoğraflık bir arşivi gün yüzüne çıkaracaklarını dile getirdi.
Prof. Dr. Ak, “Fuat Sezgin mezun olduğu üniversitede ilelebet yaşayacak”
İstanbul Üniversitesi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi adına konuşmasını gerçekleştiren İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da 1960 darbesinin ardından İstanbul ve İstanbul Üniversitesi’yle yolları ayrılan Sezgin’in, İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi sayesinde şehir ve Üniversite ile yollarının yeniden kesişmesinin şükür vesilesi olduğunu dile getirdi.
Sezgin’in adına kurulan İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı ve Vakıf himayelerinde gelişen Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bilim Tarihi Bölümü’nün, onun entelektüel mirasının sonraki nesillere aktarılmasında önemli birer kilometre taşı olduğunu kaydeden Ak, İstanbul Üniversitesi olarak ise 2017’de Sezgin’e fahri doktora takdim edip, kongre merkezine onun ismini vererek, mezun olduğu üniversitede ilelebet yaşamasını hedeflediklerini söyledi.
Açılış Töreninin ardından Prof. Dr. M. Fatih Andı, Prof. Dr. Mahmut Ak ve Bilal Erdoğan tarafından Dr. Ursula Sezgin’e çiçek takdim edildi.
“İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Sergisi”nde 20 eser sergilendi
Sempozyum kapsamında hazırlanan “Fuat Sezgin’le İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Sergisi” ile “Fuat Sezgin Anısına: Bilimden Sanata Yansımalar Sergisi” katılımcıların ziyaretine açıldı.
İÜ Rektörlük Sergi Salonu’nda açılan “Fuat Sezgin’le İslâm Bilim ve Teknoloji Tarihi Sergisi”nin açılış konuşmasını yapan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bilim Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçar, Sezgin’in Almanya ve Türkiye’de kurduğu iki müze ile İslâm medeniyetinin icat, tasarım ve bilimsel gözlem aletleri konusunda ulaştıkları en üst seviyeyi gösterdiğini söyleyerek, “Müzedeki eserler bize hem o dönemle ilgili bilgi hem de gelecek için ilham veren aletlerdir. Bugün burada yaklaşık 20’ye yakın aleti sizlerin dikkatinize sunuyoruz.” dedi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü hocalarının ve öğrencilerinin çalışmalarından oluşan “Fuat Sezgin Anısına: Bilimden Sanata Yansımalar Sergisi” de sempozyum kapsamında ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.
Sergi açılışında konuşan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Hüsrev Subaşı, fakülte hocalarının ve öğrencilerinin büyük bir özveriyle sergiye hazırlandıklarını belirterek, Fuat Sezgin Hoca’yı sanat ile yâd ettiklerini dile getirdi.
Her iki sergi de sempozyum süresince sanatseverlerden büyük ilgi gördü.
Doç. Dr. Kalın, “Fuat Sezgin, unutturulan bir tarihi hatırlatan büyük bir ilim adamıdır”
Sergi açılışı sonrası İÜ Rektörlük Binası’nda düzenlenen eş zamanlı oturumlara geçildi. Burada, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Doç. Dr. İbrahim Kalın, “Bilim, Teknik, Tefekkür: Fuat Sezgin’le Evrendeki İşaretleri Okumak” başlıklı Açılış Konferansını verdi.
Doç. Dr. İbrahim Kalın, Sezgin’in sadece İslâm bilim tarihi çerçevesinde değerlendirilemeyecek kadar önemli çalışmalara imza atan bir ilim adamı ve düşünür olduğunu belirterek, “Onun belki eserlerinin en önemli mesajı, Avrupa merkezli tarih perspektifini sorgulayan, bunun sınırlarını zorlayan yeni bir tarih anlayışının ortaya konulması. Bunun bilim tarihi alanında yapılması da büyük önem arz ediyor. Kendisinin daha 1940-50’li yıllardan itibaren tespit ettiği, sonraki yıllarda da aşmak için gayret sarf ettiği bu temel sorun, bugün hâlâ bizim bilim tarihine, düşünce tarihine, medeniyet tarihine bakışımızı belirlemeye devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa merkezli tarih perspektifinin büyük oranda bilimi ve düşünceyi Avrupa tarihinin bir noktasına sabitlediğini, bir coğrafyayla sınırlandırdığını söyleyen Kalın, bilim tarihi alanındaki çalışmalarına bakıldığında Fuat Sezgin’in bu ana paradigmayı sorgulayan, unutturulan bir tarihi hatırlatan büyük bir ilim adamı, mütefekkir olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. İbrahim Kalın, Sezgin’in mirasının hatırlanması ve açtığı yolda bilim tarihi çalışmalarının derinleştirilmesinin önemli olduğunu kaydederek, “Onun 60 küsur yıllık ilim hayatına sığdırdığı büyük eserler aslında yeni çalışmaların zeminini oluşturuyor. Bu nedenle bizler bu mirası yaşatmak, yarınlara taşımak için onun adına yapılan faaliyetleri desteklemeli, yolu büyütmeliyiz. Kendisini rahmetle anıyorum. Eserlerinin bugünün ve yarının nesillerine yol göstereceğine inanıyorum.” diye konuştu.
21 ülkeden 79 bildiri sunuldu
İslâm bilim tarihi alanında çalışan farklı ülkelerden araştırmacılar, İslâm bilim ve teknoloji tarihi üzerine paha biçilmez çalışmalar yapan Prof. Dr. Fuat Sezgin’i anmak ve onun ilmi mirasının izinde Müslüman bilim insanlarının dünya medeniyetlerine katkılarını konuşmak üzere üç gün boyunca bildirilerini sundu. İslâm bilim tarihi yazıcılığı ve Fuat Sezgin’in katkıları, İslâm bilimlerinin gelişimindeki siyasi, sosyal, ekonomik ve çevresel faktörler, İslâm medeniyetinde geliştirilen bilimsel aletler ve teknoloji ürünleri gibi farklı temalarda 21 ülkeden 79 bildiri sunuldu.
Üç gün süren ve yoğun bir katılımla gerçekleştirilen “I. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Sempozyumu”nun Değerlendirme Oturumu 15 Haziran’da İÜ Rektörlük Binası Doktora Salonu’nda düzenlendi. Değerlendirme konuşmalarını, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Fatih Andı, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar ve Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Başkanı Mecit Çetinkaya yaptı.
Çetinkaya, “Vakıf adına yararlı bir sempozyum oldu”
Organizasyonun gerçekleşmesinde emeği bulunan herkese teşekkürlerini sunan Vakıf Başkanı Mecit Çetinkaya, “Bu organizasyonu yakından takip eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Vakfımızın Mütevelli Heyet Üyesi Bilal Erdoğan’a, hocamıza verdikleri değerden dolayı teşekkür ediyorum. Vakfım adına oldukça yararlı bir sempozyum oldu, hepinize katılımlarınızdan dolayı minnettarım.” diye konuştu.
Prof. Dr. Başar, “Başarılı bir bilimsel şölen gerçekleştirdik”
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar ise Düzenleme Kurulu olarak yaklaşık bir yıldır yoğun bir çalışma temposu içinde olduklarını belirterek, “Ömrünü İslâm bilim tarihi araştırmalarına vakfetmiş olan rahmetli Prof. Dr. Fuat Sezgin Hocamızın vefatının ardından, Cumhurbaşkanlığımız tarafından 2019 yılının Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı olarak ilan edilmesiyle birlikte biz üç kurum; Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı olarak bir araya geldik ve uluslararası bir sempozyum gerçekleştirmeyi planladık. Bu üç gün boyunca olduğu gibi sempozyum hazırlık sürecinde de bizleri yalnız bırakmayan Rektörlerimiz ve Vakıf Başkanımızın bizzat katıldığı 17 toplantı, akabinde de birçok hazırlık toplantıları düzenledik ve bugüne ulaştık.” ifadelerini kullandı.
Üç gün boyunca çok verimli ve başarılı bilimsel bir şölen gerçekleştirdiklerini belirten Başar, “Rahmetli hocamızın ruhu şad olsun. Böyle büyük bir toplantının gerçekleşmesini arzu etmekteydi. İnşallah bundan sonraki toplantılarda da birlikte olmayı temenni ediyoruz.” dedi.
Prof. Dr. Ak, “Sempozyumun devamını planlıyoruz”
“Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Sempozyumu”nu gelecek yıllar için de planladıklarını dile getiren İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, konunun kapsam itibarıyla daha çok çalışılması gerektiğini kaydederek, “İslâm bilim tarihi çalışmaları sadece İslâm felsefesi çerçevesinde şekillenen çalışmalar bütünü değildir. Din ve felsefe alanındaki konular yanında doğrudan doğruya sosyal alanların birçok dalı, matematik, tıp ve diğer alanlardaki çalışmaların bütününü temsil eden bir alanı biz burada konuştuk. Konuştukça da gördük ki daha üzerine çalışılacak pek çok alan var. Temel eserler bile henüz layıkıyla işlenmemiş ve bunların mukayeseleri yapılıp, gerekli sonuçlar çıkarılmamış. Bu açıdan da biz bu toplantı vesilesiyle bunun burada bırakılmaması gerektiğine inanıyoruz. İki yılda bir bunu tekrarlamak düşüncesindeyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Prof. Dr. Fuat Sezgin İslâm Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı’nın tüm unsurlarıyla sempozyum organizasyonunda yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Ak, sempozyuma merkez birimlerinin yanında İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde de büyük katkı sunan Kültür ve Turizm Bakanlığına içten teşekkürlerini iletti.
Prof. Dr. Andı, “Düşünce, sanat ve bilimde ilerleyen toplumlar öz güvenlidir”
Fuat Sezgin’in çalışmalarının İslâm medeniyeti mensuplarına öz güven aşılayıcı vasıfta olduğunu vurgulayan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Fatih Andı, bu öz güvenin kazanılmasında düşünce, sanat ve bilimde kaydedilen ilerlemenin büyük etkisi olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
“Bir uygarlık sosyal hayatın pek çok alanında kendisini gösterir. Birçok sütun üzerinde yükselir. Ekonomi, siyaset ve askeri ilişkiler gibi... Ancak bir uygarlığı taşıyan üç ana sütun nedir dediğinizde, düşünce, sanat ve bilim sütunları öne çıkar. Eğer bir uygarlık kendisini bu üç alanda emsalinden daha fazla öne çıkarmışsa veya emsali ile boy ölçüşebilir şekilde inşa etmişse, o uygarlık geleceğe ulaşmış demektir. Bu, İslâm medeniyeti için de böyledir. İslâm medeniyetinin bütün alanları içerisinde bilhassa İslâm düşüncesi, İslâm sanatı ve İslâm bilimi öne çıkmaktadır. Bu alanlarda yapılan çalışmalar diğer bütün alanların üzerine çıkan mahiyette bir önem ve öncelik arz eder. Bu üç alan, bizim gibi İslâm medeniyetinin çocuklarına bilimsel katkılardan önce bir öz güven verir. Düşünce, sanat ve bilimde var olmanın getirdiği öz güven, bir medeniyetin peşini bırakmamamızı ve ona aidiyet duygumuzu kaybetmememizi de doğurur. İşte ben Fuat Sezgin Hoca’nın misyonunu ve Fuat Sezgin adına veya ondan sonra bu alanlarda yapılacak olan faaliyetleri bu bağlamda yorumluyorum. Prof. Dr. Fuat Sezgin’in yakın dönem İslâm düşüncesi, bilimi ve tarihi alanındaki yeri ve önemi burada kendisini göstermektedir. Bu etki umarım ki bereketlenerek nesilden nesle çoğalacaktır. Vefatının üzerinden çok az bir zaman geçmesine rağmen bu türden etkinliklerin bu kadar takdirle rağbetle gerçekleştiriliyor olması da memnuniyet vericidir.”
Sempozyumun üç gün boyunca aynı ilgiyle takip edilmesinin çok kıymetli olduğunu belirten Andı, “Bu konularda daha çok araştırma yapmaya, söz söylemeye mecburuz. O yüzden sempozyuma gösterilen ilgi teşvik edici olmalıdır. Bu ilgi, tüm bir yıl boyunca süren Fuat Sezgin etkinliklerini haklı çıkardı ve sempozyum Fuat Sezgin yılını taçlandırdı. Bundan sonra devamını getirmek de boynumuza bir borçtur.” dedi.
Fuat Sezgin Hocayı ve vefatının ardından onun adını takdir ederek devamını sağlayan Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere siyasal iradeye teşekkürlerini sunan Prof. Dr. M. Fatih Andı, tüm kalıtımcılara, dinleyicilere, çalışma arkadaşlarına ve öğrencilere de sonsuz teşekkürlerini iletti.