Bilim Tarihi öğrencileri İslam botanik ve tıp tarihi üzerine araştırmalarını sundu
27 Mayıs 2022

Bilim Tarihi Bölümü öğrencileri, İslam’da Botanik Tarihi ve İslam Tıp Tarihi derslerinde yaptıkları araştırmaları derinleştirerek “I. İslam Botanik ve Tıp Tarihi Öğrenci Kolokyumu”nda ilgililerle paylaştı.

Bilim Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Göksu’nun teşviki ve koordinatörlüğü ile 18 Mayıs'ta Üsküdar Yerleşkesi'nde gerçekleşen “I. İslam Botanik ve Tıp Tarihi Öğrenci Kolokyumu” Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçar’ın konuşmalarıyla başladı ve iki oturumda sekiz bildiri ile devam etti. İlk oturumun başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Göksu, kolokyumun bir akademik etkinlik olarak mahiyetinden, bu kolokyumun ortaya çıkış sürecinden, derslerin ve kolokyumun başlığının içerisinde bulunan İslam/İslam’da ifadelerinin kullanımlarından bahsetti.  Göksu, burada kullanılan “İslam” kelimesinin inanç veya etnisiteden bağımsız olarak bir disipline ait bilimsel birikimin ortaya konduğu medeniyeti vurguladığının altını çizdi.

Endülüs’ün zirai bilgi birikimi

İslam’da botanik konularına ayrılan birinci oturumun ilk konusu 12. yüzyıl Endülüs âlimlerinden İbnu’l Avvâm’ın “Kitâbu’l-Filâha” isimli eseri oldu. Pek çok araştırmacı tarafından ihtişamının kaynağı olarak ziraat alanındaki faaliyetleri gösterilen Endülüs’ün altın çağındaki zirai bilgi birikimi, Kitâbu’l Filâha bağlamında değerlendirildi. Çiftçi olsun olmasın toprağı tanımayan, iyisini kötüsünü ayırt edemeyen kişinin cahil hükmünde olacağını düşünen İbnu’l Avvâm’ın, kendinden önce gelen zirai bilgilere kendi deneyimlerini de ekleyerek herkesin istifade edebileceği şekilde tertip ettiği eserindeki halk uygulamaları ve astronomi ile zirai faaliyetler arasında kurduğu ilişkiler dikkat çekti.

Yasemin Biçer tarafından yapılan ikinci sunumda, Osmanlı Devleti’nin son döneminde akademideki bir botanik eseri ele alındı. Osmanlı’da son dönem Dâru’l-Fünûn müfredatında tıp talebelerinin botanik eğitimi için telif edilen Es’ad Şerefeddin’in “Mebâdiu İlmu’n-Nebâtât” isimli eseri, o güne kadar Osmanlı ulemasının et-tabiyyât başlığı altında ve mevâlid-i selâse (hayvanât-nebâtât-maden) kapsamında değerlendirdiği duyulur âlemdeki her türlü oluş ve bozuluşu kavrama gayretinin modern botanik karşısında geçirdiği dönüşümü görmek açısından aydınlatıcı oldu.

Osmanlı’da botanik

Üçüncü sunum Kübra Bayram tarafından Osmanlı’nın son döneminde özellikle zirai manada yapılmış botanik faaliyetleri üzerine gerçekleşti. Üç kıtaya yayılan geniş bir coğrafyaya hükmeden Osmanlı’ya modern botaniğin girişi ve zirai botanik faaliyetleri ile başlayan dönüşüm, birinci oturumun dikkat çeken bir diğer konusu oldu. Bu bağlamda modern eğitimin başlatılması için davet edilen yabancı hocalar ve çeviri faaliyetleri hakkında bilgilere de yer verildi. Ayrıca bu bölümde yabancıların bitki araştırmaları ve numune toplamak için Osmanlı coğrafyasında muhtelif bölgelere gezi düzenleme ya da bitki yetiştirmek için toprak kiralama talepleri, Osmanlı arşivlerinde bu konular hakkında mevcut olan kabul ya da ret belgeleri çerçevesinde değerlendirmeler; tıp, eczacılık ve hayvan yemi üretiminde kullanılmak üzere yeni bitkilerin yetiştirilmesine dair çalışmalar, Osmanlı coğrafyası içinde dikkat çeken bitkilerin Mekteb-i Tıbbiye ve Zirât Mektebine analize gönderilmeleri ve tüm bunların dönemin sosyal-siyasal-ekonomik olumsuzluklarına rağmen gerçekleştirilmesi bu bölümün çarpıcı konu başlıkları oldu.

Botanik oturumun son sunumu Şeymanur Yılmaz tarafından doğrudan botanik tarihi üzerine yazılmış bir eser üzerineydi. Son dönem Osmanlı aydınları arasında marjinal bir düşünür olarak dikkat çeken Suphi Ethem’in, antik dönemden 19. yüzyıla botaniğin gelişim ve dönüşümünü gözler önüne serdiği ve Türkçe botanik literatüründe bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı eser olan “İlm-i Nebâtât Tarihi” dinleyicilerle paylaşıldı. Suphi Ethem’in botanik tarihini incelerken teklif ettiği “dönemselleştirme” eserin ilgi çeken ayrıntılarından biriydi.

Tıp tarihi ve tıbbı uygulamalar üzerine bilgiler

Tıp tarihi üzerine odaklanan ikinci oturum Tarih Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Usta’nın moderatörlüğünde başladı. Oturumun ilk sunumu Aysel Betül Erdağı tarafından İslam tıp tarihinin en temel kavramlarından biri olan mizaç üzerine yapıldı. Beden ve nefis olarak ikili yaratılışa sahip insanın her iki durumda dengeli oluşu anlamında sağlıklı olma hâlinin Galen ve İbn Sina’nın mizaç teorileri çerçevesinde ne anlama geldiği konusu ilk konuşmacı tarafından irdelendi.

Zeynep Nurdan Tökel’in yaptığı ikinci sunumda, İslam tıp geleneği için önemli bir literatüre sahip Tıbb-ı Nebevi geleneği, kaynakları, bu geleneği ortaya çıkaran sebepler ve Hz. Peygamber’in irtihâlinden çok uzun yıllar sonra oluşmasının nedenleri irdelendi.

Üçün sunum Kübra Bayram tarafından yapıldı ve ilk dönemlerinde (1500-1700) Osmanlı tıbbının yapısı üzerineydi. Osmanlı tıp geleneği içinde mevcut halk tıbbı uygulamalarına dair örnekler ve Osmanlı coğrafyası içinde ortaya konulan Türkçe tıp literatürüne dair bilgiler, döneme ışık tutması açısından dinleyiciler tarafından son derce faydalı bulundu.

Kolokyumun son sunumu Alperen Engin tarafından Osmanlı Devleti’nde hekimliğin ne olduğu, dönemsel olarak değişimi, sorular ve sorunlar bağlamında ele alındı.

Dinleyicilerin soru ve görüşleri ile katkı sağladığı kolokyum, Bilim Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçar, Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Usta ve Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Göksu’nun değerlendirme ve kapanış konuşması ile sertifika takdimiyle sona erdi.

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.