Akademisyenler Evliya Çelebi ve Seyahatname’yi anlattı

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, büyük Türk seyyahı Evliya Çelebi ve eseri Seyahatname’yi uluslararası katılımlı online panelde ele aldı.

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Mesut Koçak moderatörlüğünde 18 Mayıs’ta Zoom ve Youtube’da yayınlanan “İnsanlar ve Coğrafyalar Arasında: Bir Dünya Seyyahı Evliya Çelebi” adlı panelde alanın uzman isimleri ünlü seyyahın Türk dili ve kültürü için önemini, kültürel karşılaşmalar açısından zenginliğini, Batı dünyasındaki görünümünü ve birçok alandaki kaynak değerini tartıştı.  

“Seyahatname bir kalıba sığdırılamayan abidevi bir eserdir”

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Musa Duman, Seyahatname’nin günümüze ulaşma serüvenini üç aşamada değerlendirdikten sonra önemli noktalara temas ederek şunları kaydetti:

“Seyahatname, bir kalıba sığdırılmayan bir yazarın yine bir kalıba sığdırılmayan abidevi bir eseri. Bu eserde; tarihten coğrafyaya, inanç ve sosyal ilişkilerden boy ve millet adlarına, konuşma örneklerinden iktisadi ve sosyal hayata kadar akla gelebilecek her konuda bilgi bulunmaktadır. Her okuyucu, her meslekten insan bu kitapta kendinden bir şeyler bulabilir. Bu özelliği sebebiyle bilim insanlarınca eserin türünü tanımlamak oldukça zor olmuştur. Tek başına coğrafya, tarih ya da seyahat kitabı değildir. Bunların hepsidir.”

Seyahatname’yi Türkçenin fonetik gelişmesi, etimolojik kaynaklığı, Anadolu ağızlarını kullanması, atasözleri ve deyimler hazinesi olması açısından büyük bir kaynak olarak değerlendiren Duman, “Evliya Çelebi’nin kullandığı dil, Osmanlı İmparatorluğu’nun dili demektir. Her coğrafyadan, her kesimden, her dil katmanından örneklerin yer aldığı bu metin, Osmanlı Türkçesinin metnidir. Azınlık Türkçesi, bölge ağızları, etnik toplulukların dillerinden örneklerle alanında ilk kaynak olma özelliğine sahiptir.” diye konuştu.

“Seyahatname’nin benzeri hiçbir yerde üretilmemiştir”

İngiltere Kent Üniversitesi İngiliz ve Amerikan Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Donna Landry, sıra dışı bir metin olarak nitelendirdiği Seyahatname’nin Osmanlı toplumunun tüm katmanları hakkında tavsiyeler ve değerlendirmeler sunduğunu belirterek, “Osmanlı topraklarında veya başka bir yerde bunun benzeri bir şey üretilmemiştir ve bir daha da asla üretilmeyecektir.” dedi.

Seyahatname’nin Osmanlı seyahat bilgisi için bir hazine değerinde olmasının yanında dil bilimciler için de kaynak olmaya devam ettiğinin altını çizen Landry, “Evliya’nın anlatımı resmi Osmanlı dilinin yanı sıra Türkçe’nin Diyarbakır lehçelerini, Kürtçe, Ermenice ve Arapça dilleri ve lehçelerini de ihtiva etmektedir. Bu dilsel zenginlik, farklı dillerde konuşan halkların kaynaşmasına karşılık gelir.” diye konuştu.

Seyahatname’den “yargılamayı askıya almak” ve “empati kurmak” konularında prensipler çıkarılabileceğini işaret eden Landry, “Evliya Çelebi, bazı yabancı pratikleri ayıp olarak niteleyen kitlesini, kınamaya karşı sıklıkla uyarır. Çünkü onlar kendi sosyal bağlamlarında ayıp değildir ve kabul edilmesi gerekir. Bu müspet bir hoşgörü biçimidir. Evliya Çelebi, kitlesini hayal güçleri ve ahlaki değerler hususunda genişliğe davet eder.” ifadelerini kullandı.

Evliya Çelebi’nin bu açıdan Jacques Derrida’nın “koşulsuz misafirperverlik etiği” olarak teorize ettiği şeye yaklaştığını belirten Landry, bu özelliğinin onu çağdaşı Batılı seyyahlardan ayırdığını söyleyerek, “Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi bize, erken modern Avrupa’da kolayca bulunmayan, olası kozmopolitlik ve misafirperverlik vizyonlarının yaratıcı kaynaklarını sunuyor.” dedi.

“Evliya Çelebi: Zeki, çevik ve ahlaklı”

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim” özdeyişine atıfla Seyahatname’yi bir spor, Evliya Çelebi’yi de bu sporun zeki, çevik ve ahlaklı bir oyuncusu olarak gördüğünü söyleyerek, metin üzerinden bu özelliklerine dikkati çekti.

Gardner’in çoklu zekâ kuramı çerçevesinde Evliya Çelebi’nin sözel, sayısal ve sosyal zekâsını, dil becerisini değerlendiren Develi, “Her Evliya Çelebi okuyucusu onun üstün bir dil zekâsına sahip olduğunu fark eder. Tüm hayatı boyunca bu zekâsının yansıması olarak hikâye anlatıcılığı, nüktedanlığı ile meclislerin aranan insanı olmuştur.” dedi.

“Evliya Çelebi hem eğitimli hem de istisnai bir kişilikti”

Türkçenin dışındaki dillerde Evliya Çelebi çalışmalarından öne çıkanları anlatan Exeter Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gerald Maclean, onun Osmanlı olma deneyimi hakkında araştırmacılara sayısız imkân sunduğunu aktardı.

Evliya Çelebi’nin, “Pax Ottomana (Osmanlı Barışı)” idealini tamamen kucaklayan biri olduğunu dile getiren Maclean, “Evliya Çelebi hem eğitimli hem de istisnai bir kişilikti. Bu durumu onun yargılanmadan, başka bakış açıları ile düşünülerek değerlendirilmesini sağladı. Kültürel ve dini farklar arasında bile, tehditlere karşı etik bir kucaklamanın imkânını ortaya koymaktaydı.” değerlendirmesinde bulundu.

Seyahatname’nin çeşitli yaklaşımlarla çalışan yabancı akademisyenler için şaşırtıcı derecede zengin bir malzeme kaynağı sağladığını aktaran Maclean, “Bunlar arasında karşılaştırmalı edebiyat ve dil bilimi, Osmanlı İmparatorluğu’nun sosyal, ekonomik, mimari, etnografik, politik, kültürel ve dini tarihi, erken modern-küreselleşme çalışmaları, cinsiyet çalışmaları, ekokritizm ve hayvan çalışmaları bulunmaktadır.” dedi.

“Modern jeopolitiğin öncüsü”

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, 2012 yılında bilim dünyasına tanıttığı Evliya Çelebi’nin Dicle ve Fırat haritasını keşfetme sürecini anlatarak, onun tüm diğer vasıflarının yanında haritacı olarak da tanımlanması gerektiğini vurguladı.

Evliya Çelebi’nin mükemmel bir tasvir yeteneği olduğunu, bununla Dicle ve Fırat bölgesinde çalışan arkeologlara rehberlik ettiğini söyleyen Kurşun, “Haritada yolları, sığınma mekânlarını, kaleleri, şehri anlatıyor. Dicle ve Fırat boyuyla Basra körfezi arasında metinde kurduğu ilişki, modern jeopolitiğin öncülüğünü ona vermemiz gerektiğini gösteriyor. 1900’lü yıllardan itibaren üretilen jeopolitik kavramını bu ilişki ile ortaya koyuyor.” dedi.

Nil ile Dicle ve Fırat haritası gibi Evliya Çelebi’nin Tuna boylarını da çizdiği bir haritasının olduğunu düşündüğünü söyleyen Kurşun, bu haritanın araştırmacılar sayesinde ortaya çıkarılacağını ümit ettiğini söyledi.

Bize Sorun

Üniversitemiz hakkında merak ettiğiniz veya bilgi almak istediğiniz konuları “BİZE SORUN” aracılığı ile yazılı ortamda öğrenebilirsiniz. Yapmanız gereken sadece formu doldurup göndermek.

S.S.S

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı, Sinan Ağa bin Abdurrahman Vakfı, Nurbanu Valide Sultan Vakfı, Hatice Sultan Vakfı, Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa Vakfı olmak üzere 5 kurucu vakfın gelirleri ile eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürüyor.

Üniversiteyle ilgili tüm soruların yanıtlarına 0212 521 81 00’dan ya da fsm@fsm.edu.tr adresine e-posta gönderilerek ulaşılabilir. Ayrıca sosyal medya hesaplarından da tüm sorular yanıtlanıyor.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde eğitim dili Türkçedir. İslâmi İlimler Fakültesi’nde eğitim dili Arapça, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Psikoloji Bölümünde ise %30 İngilizcedir.

Eğitim ücretlerindeki artış Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) göre belirlenmektedir.

Öğrencilerin derslerin tamamına devam etmesi esastır. Teorik derslere %70, uygulamalı ve laboratuvar derslerine %80 devam etmek zorunludur.

Üniversitede çift anadal programı mevcuttur. Öğrenciler çift anadal programına, eğitim gördükleri anadal lisans programında en erken üçüncü yarıyılın başında, en geç ise beşinci yarıyılın başında; anadal ön lisans programında en erken ikinci yarıyılın başında, en geç ise üçüncü yarıyılın başında başvurabilir. Öğrencinin çift anadal programına başvuru yapabilmesi için anadal programında aldığı tüm dersleri başarıyla tamamlamış olması, başvurusu sırasındaki genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 3.00 olması, anadal programının ilgili sınıfında başarı sıralaması itibarı ile en üst %20 içerisinde bulunması ve başvurulan programın varsa özel koşullarını (yabancı dil yeterliliği, başarı sıralaması koşulu gibi) sağlaması gerekmektedir. Çift anadal programına kabul edilen öğrencilerden ayrıca bir ücret alınmaz. Ancak anadal programından mezun olduktan 2 yıl sonra ÇAP programındaki öğrenimini tamamlayamayan öğrencilerden ÇAP programının kalan öğretim süresinin ücreti alınır.

Üniversitede güz ve bahar yarıyıllarına ilave olarak yaz okulu açılabilir. Yaz okulu süresi kayıt ve sınav dönemleri hariç 7 haftadır. Yaz okulunda açılacak derslere kayıt yaptırmak, öğrencinin isteğine bağlı olup zorunlu değildir. Yaz okulu ücretleri, alınacak olan dersin AKTS değeri ile birim AKTS ücretinin çarpımı ile belirlenmektedir.

Üniversitemizde öğrenciler, kurum içi yatay geçiş ile bölüm değiştirebilmektedir. Kurum içi yatay geçiş iki şekilde yapılmaktadır. 1. Merkezi Yerleştirme Puanı ile: Başarı koşullarına ve program eşdeğerliliğine bakılmaksızın, öğrencinin üniversitemize kayıt yaptırdığı yıl aldığı puanlara göre yapılan değerlendirmedir. Kayıt olduğu yıl alınan merkezi yerleştirme puanları, yatay geçiş yapmak istenilen programın o yıl oluşan taban puan türüne eşit ya da yüksek olmalıdır. Taban puanı yeterli olan her programa yatay geçiş için başvuru yapmak mümkündür. 2. Ağırlıklı Genel Not Ortalaması İle: Öğrenciler, kayıtlı oldukları bölümlerin eşdeğeri olan bölümlere kurum içi yatay geçiş için başvurabilirler. Kurum içi yatay geçiş için öğrencilerin, kayıtlı olduğu programda aldıkları tüm derslerden başarılı olmaları ve bitirmiş olduğu dönemlere ait genel not ortalamasının 4.00 üzerinden en az 2.00 olması şarttır. Ön lisans diploma programlarının ilk yarıyılı ile son yarıyılına, lisans diploma programlarının ilk iki yarıyılı ile son iki yarıyılına yatay geçiş yapılamaz. Kurum içi yatay geçiş yapan öğrenci mevcut bursundan yararlanamaz. Ancak kurum içi yatay geçiş yapan öğrencilerin, ilgili puan türündeki taban puanı, başvuru yaptığı programın Üniversiteye Giriş Bursu dilimlerinden herhangi birine yeterli gelmesi halinde, ilgili burs diliminden faydalanır.

Öğrencilerin, akademik ve idari personelin eğitim ve araştırma ihtiyacını karşılamak amacıyla üniversitede 6 kütüphane mevcuttur. Merkez kütüphane Türk Hava Yolları Kütüphanesi adıyla Topkapı Yerleşkesi’nde yer alıyor. Tüm yerleşkelerdeki tam donanımlı kütüphanelerde farklı dillerde toplam 90 bin kitap, 245 bin elektronik kitap, yüzlerce dergi, veri tabanı, günlük gazete ve film arşivi kullanıcılara sunuluyor. Kütüphanelerde ağırlıklı olarak Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve İspanyolca yayınlar mevcut. Kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını mümkün olan en kısa sürede ve en üst düzeyde karşılamak, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmak amacıyla kütüphanelere satın alma ve bağış yoluyla eserler kazandırılıyor. Üniversite bünyesinde koleksiyon eserler de bulunuyor. Kaynaklar açık raf sistemiyle kullanıma sunuluyor. Kaynakların ödünç verilmesi, kitap siparişi gibi hizmetler profesyonel bir kadro tarafından yönetiliyor. Kütüphaneler sınav dönemlerinde 7/24 hizmet veriyor.

Öğrenciler bilgisayar laboratuvarları ve kütüphanelerdeki bilgisayarlar aracılığıyla internetten yararlanıyor. Ayrıca tüm yerleşkelerdeki kablosuz ağ bağlantısıyla da her yerden internete erişim sağlanıyor. Öğrencilerin baskı ihtiyaçlarını karşılayacak fotokopi merkezleri de yerleşkelerde hizmet veriyor.

45 öğrenci kulübü var. Kültür, sanat, spor, bilim alanlarında faaliyet gösteren kulüplerde sempozyumlar, konferanslar düzenleniyor, sosyal sorumluluk projeleri geliştiriliyor, ilgi alanlarına yönelik kurslar açılıyor.

Üniversiteye bağlı öğrenci yurdu bulunmuyor. Üniversiteye şehir dışından gelen öğrencilere tanıtım günlerinde, üniversiteye yerleşen öğrencilere kayıt döneminde yurtlarla ilgili bilgilendirme yapılıyor ve öğrenciler kurumsal yapıya uygun yurtlara yönlendiriliyor.

Tüm yerleşkelerde yemekhane ve kantin mevcuttur. Yemekler temizlik ve hijyen kuralları gözetilerek gıda mühendisinin ve sağlık personelinin gözetiminde usta aşçılar tarafından pişiriliyor. Öğrenciler ücret karşılığında yemekhane ve kantinden yararlanabiliyor.

Üniversitemiz uluslararası denkliğe sahiptir. Tüm mezun öğrencilere aldıkları derslerin ve notlarının Avrupa Eğitim Sistemindeki karşılığını gösterir nitelikte Diploma Eki düzenlenmektedir.

Değişim programı süresi içinde öğrencinin üniversitedeki kaydı devam eder ve bu süre öğretim süresinden sayılır. Öğrencinin değişim programında aldığı derslerin intibakları, kayıtlı olduğu birimin yönetim kurulu kararı ile yapılır.

Uluslararası öğrencilerin kabulü, ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılır. Hangi programlara yurt dışından öğrenci kabul edileceği, bunların kontenjanları, başvuru tarihleri ve ödeyecekleri ücretler Senato kararı ve Mütevelli Heyet onayı ile belirlenir. Detaylara iro.fsm.edu.tr/ adresinden ulaşılabilir.