Mimarlık, iç mimarlık ve kültürel mirasın korunması ve onarımı alanlarında ahşap üzerine çalışan araştırmacılar, Uluslararası Gelenekten Geleceğe Ahşap Konferansı’nda bir araya gelerek güncel çalışmaları paylaştı.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi tarafından iki yılda bir düzenlenmesi planlanan konferans serisi, “Ahşap” teması ile 9-10 Mart 2022 tarihlerinde çevrimiçi ortamda gerçekleştirildi. Endonezya İslam Üniversitesi, Semerkant Devlet Enstitüsü ve Uluslararası Saraybosna Üniversitesi ortaklığında yapılan konferansta, ahşap malzemenin korunması, ahşap bina üretim teknikleri, teşvik politikaları gibi başlıklarda sunumlar yapıldı.
Gelenekselleşmiş ve yerel mimaride yapıların taşıyıcı sistemlerinde ve iç mekân düzenlemelerinde yaygın olarak kullanılan ahşap, günümüzde pek itibar görmese de iklim krizine karşı güçlü bir yaşam malzemesi olarak sunuluyor. İklim ve çevre krizinde büyük payı olan inşaat sektörü, Avrupa Birliğine göre dünyadaki tüm karbon salınımının %35’inden, enerji tüketiminin %42’sinden ve su tüketiminin %35’inden sorumlu. Betonarme ve çelik konstrüksiyonların hâkim olduğu inşaat sektörünün çevreye olan bu zararlarını azaltmak noktasında ahşap, gelişen teknolojiler sayesinde güçlü bir alternatif olarak dikkat çekiyor. Bu bağlamda ahşabın avantajları, kullanım yöntemleri, gelenekteki yeri ve benzeri başlıkların ele alındığı konferansın açılış konuşmalarını Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Numan, Endonezya İslam Üniversitesi’nden Dr. Yulianto Purwono Prihatmaji ve Türkiye Kereste Derneği’nden Celalettin Akça yaptı.
Geçmişle gelecek arasındaki devamlılık
Geçmişten Geleceğe ana temasıyla iki yılda bir konferans düzenlemeyi planladıklarını söyleyen Prof. Dr. İbrahim Numan, “Niye geçmişten geleceğe diyoruz. Çünkü üniversitemiz, Vakıflar Genel Müdürlüğünün bünyesinde Fatih Sultan Mehmed Han, Sinan Ağa bin Abdurrahman, Nurbanu Valide Sultan, Hatice Sultan ve Abdullahoğlu Hacı Abdülaziz Ağa vakıflarına ve bu vakıflarda geçen eğitim şartlarına istinaden kurulmuş gerçek bir vakıf üniversitesidir. Bu vakıf sisteminde devamlılık kavramı ve vakfiyelerdeki şartların yerine getirilmesi kaçınılmayacak bir şarttır. Bizler de gerçek vakıf üniversitesinin bir fakültesi olarak eğitimimizde vakıf sistemindeki sürekliliği ön görüyoruz. Geçmişle gelecek arasındaki devamlılığı hem mimarlık eğitiminde hem de bu konferansta ahşap teması ile işlemeye çalışacağız.” ifadelerini kullandı.
Mimaride ahşap kullanımının avantajları, insan ve çevre sağlığına etkileri üzerine bir konuşma gerçekleştiren Celalettin Akça, yapısal ahşap üretimindeki gelişmeler ve oluşturulan yapı kodları ile her ortamda ve boyutta ahşap yapıların inşa edilebileceğini kaydederek, “İklim değişikliğine çözüm; sıfır emisyon, çevre dostu, sağlıklı binalarla sürdürülebilir şehirlerle mümkün. Bu da doğal, yenilebilir, karbon deposu yapısal ahşapla mümkün görünüyor.” diye konuştu.
Açılış konuşmaların ardından başlayan Uluslararası Gelenekten Geleceğe Ahşap Konferansı, iki gün boyunca yedi oturumda devam etti.