Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin “Fethin 567. Yıldönümüne Armağan” olarak hazırladığı on bölümlük konferans serisinin üçüncüsünde Fakülte Dekanı Prof. Dr. M. Hüsrev Subaşı, “Fethin Camii'nde Kubbe Yazısını Okumak” başlığıyla kubbe yazılarının ortaya çıkışı ve gelişimine dair bilgiler paylaştı.
İlgili bir dinleyici kitlesinin katılımıyla 1 Haziran’da Zoom platformunda düzenlenen konferansta Prof. Dr. Subaşı, selatin camilerinde kubbe göbeğine yazılan metinlerin zamanla gelenekselleştiğine işaret ederek, “Kubbe merkezine genellikle bȃnî veya mimarın yapıyı Yaradan’ın yüce himayesi ve korumasına emanet etme arzusunun bir sonucu olarak, Allah’ın yüce kudretine, evreni bir düzen ve nizam içinde tutanın O olduğuna gönderme yapan ayetler (Nur: 35, Fȃtır: 41 veya İhlas Suresi gibi) seçilir.” dedi.
2010 yılında restorasyonunda görev aldığı Fatih Camii kubbe yazısında istisna olduğunu, burada bȃnî veya mimarın çok farklı bir mesaj kaygısı taşıdıklarını keşfettiğini söyleyen Subaşı, tavra hayran kaldığını, bunu fethin yıldönümünde bir tarihi tablonun felsefi arka plan okuma denemesi olarak bilim ve sanat dünyasıyla paylaşmak istediğini dile getirdi.
Fatih Camii kubbesinde Tȃhȃ Suresi’nin ilk ayetlerinin yazıldığını, bu ayetlerin Hz. Ömer’in, Hz. Peygamber’i öldürmeye giderken Müslüman olmasına vesile olan ayetler olduğunu hatırlatan Subaşı, bȃnî veya mimarın kubbe merkezine söz konusu ayetleri seçmiş olmalarının, çevredeki gayrimüslimlerin Allah’ın lütfu keremiyle Ömer gibi hidayet bulmaları için yapılmış samimî bir dua olarak görülmesi gerektiğini ifade etti. Subaşı, bu denli ince ruhlu insanların şehre gelişlerini ifade ederken fetih yerine işgal kelimesini kullanmalarının mümkün olamayacağını, Fatih Camii kubbe yazısı ile ilgili bu tespitin metin-mekȃn ilişkisini anlamaktan da öte geçmişi anlama ve yorumlamada iyi bir perspektif sunacağını dile getirdi.
Konferans, dinleyiciler arasında bulunan Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Musa Duman’ın şair hükümdar Fatih’in şu iki dizesini okumasıyla son buldu.
“Her nice zühd ü salȃha mȃil olur hȃtırum
Gördüğümce ol nigȃrı ihtiyar elden gider.”