







Uluslararası Değişim Programı ile Üniversitemize gelen Hukuk öğrencisi Adib Shauqi Bin Mohd Bakri ile Uluslararası Değişim Programı tecrübesine dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Eğitim için Türkiye’yi ve üniversitemizi tercih etme sebepleriniz nelerdir?
Eğitim görmekte olduğum Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi (IIUM) Ahmad İbrahim Hukuk Fakültesi belli hedeflere ulaşmak için Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile devam eden bir iş birliğine sahip. Bu sebeple, iki üniversite arasında bir değişim programı oluşturuldu ve biz de Türkiye değişim programı için seçilen ilk öğrenci topluluğuyuz.
Tercihinizden memnun musunuz?
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi çalışanları ve akademisyenlerinin gösterdiği misafirperverlikten çok memnunum. Akademisyenler ve üniversite çalışanları, değişim programı öğrencileri olarak yolculuğumuz boyunca bize yardımcı oldu. Burası beklentilerimi karşılayan bir üniversite.
Kendi üniversitenizle Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi arasında ne gibi farklılıklar var? Eğitim, kampüs yaşamı, arkadaş ilişkileri gibi konularda…
Temel fark, Malezya'daki üniversitemin, İstanbul'un her tarafına dağılmış birçok kampüse sahip olan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesine kıyasla geniş bir merkez kampüsüne sahip olması. Burada ise, Haliç Kampüsünde okuyorum. Bu kampüsü, çok büyük olmasa da çevresinde öğrencilerin kullanabileceği modern ve yeterli olanakları olmasından dolayı seviyorum.
Eğitim açısından kendi üniversitemle karşılaştırdığımda temel fark, burada kendi üniversitemdeki İngilizceye kıyasla iletişim için Türkçeyi kullanması. Arkadaşlık açısından ise, üniversitemin sosyal hayatıyla karşılaştırdığımda pek fazla fark olmadığına inanıyorum.
Üniversite dışında neler yapıyorsunuz?
Boş zamanlarımda, Türklerin kültürünü görmek ve tarihi yerlerini öğrenmek için İstanbul'u keşfe çıkıyorum. Bunun yanında, ülkemde bulunmayan yerel yemekler ve lezzetleri tatmaktan da memnunum.
Türk kültürü hakkında özel çalışmalar yapıyor musunuz?
Şu anda Türkiye'nin tarihi ve İslam kültürü ile çok ilgileniyorum çünkü çok büyüleyici ve şaşırtıcı.
Türk kültürü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türk insanının günümüze kadar görülebilecek ve keşfedilebilecek tarihsel kanıtlarla zengin, yüzlerce yıl öncesine dayanan tarihi, dini ve kültürel açılardan çok uygar olduklarına inanıyorum.
Gelmeden önceki ve geldikten sonraki Türkiye algınızı anlatır mısınız?
Ülkemde Türkiye’nin muhteşem bir ülke olarak tarihi bir zenginliğe sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Bizzat burada yaşayan birisi olarak geldikten sonra tüm izlenimler daha da gerçek oldu.
İstanbul dışında gezdiğiniz şehirler var mı?
İstanbul’un çoğu bölgesini gezdim. Başka şehirlere gitmedim fakat Ankara, Konya, Antalya gibi şehirleri keşfetmeyi çok istiyorum.
İstanbul’da en çok nereyi ve ne yapmayı seviyorsunuz?
İstanbul içinde en çok Sultanahmet meydanı, Eminönü ve Üsküdar’ı seviyorum. Boş zamanlarımda şehri keşfetmeyi seviyorum ve farklı tepelerden İstanbul’un güzel manzarasını izlemeye bayılıyorum.
Röportaj: Uluslararası Programlar Ofisi
Geleneksel Türk Sanatları lisans mezunumuz ve aynı programda yüksek lisans eğitimine devam eden öğrencimiz Özbekistan uyruklu Abbos Shomansurov, Özbekistan Turizm Geliştirme Devlet Komitesi'nde Geleneksel Sanatlar Bölüm Başkanlığı görevine getirildi.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in, Özbekistanlı gençlerle buluştuğu foruma katılan öğrencimiz, Geleneksel Sanatlar alanına özgü projesini anlattı. Proje önerisi Cumhurbaşkanı tarafından beğenilen öğrencimize ulaşan Turizm Geliştirme Bakanı kendisine Geleneksel Sanatlar Bölüm Başkanlığı görevini teklif etti.
Cumhurbaşkanı tarafından tahsis edilecek alanda kısa sürede projesini hayata geçirmeyi planlayan öğrencimiz, Üniversitemizde aldığı Geleneksel Türk Sanatları eğitiminin kendisine kazandırdığı mesleki tecrübesini Özbekistan'daki gençlere ve sanatseverlere aktaracak.
Bilgisayar Mühendisliği öğrencimiz Âkif Kılıç, Polonya Politechnika Bialostocka Üniversitesi'ndeki Erasmus deneyimini paylaşıyor.
Merhaba. Erasmus maceram, evvelinde yaklaşık dört kez yurt dışı gezisi planlamam ve her defasında bazı sorunlardan dolayı planlarımın iptal olması neticesinde şansımı bu kez de Erasmus’tan yana kullanmak istememle başladı. İspanyolca öğrenmeye başlamam sebebiyle ilkin İspanya’ya gitmek istedim fakat yeni güncellemelerle dil sertifikaları istendiğinden Macaristan’a yöneldim. Onda da ders içerikleri uyuşmayınca mecburen Polonya’nın doğu tarafında, 300 bini aşkın nüfusuyla Bialystok’un Politechnika Bialostocka Üniversitesi’ne karar verdim.
“Bol yeşilliğiyle huzurlu bir ülke”
İlgili prosedürler sağlandıktan sonra ders seçimleri ve vize işlemleri gibi çok sancılı bir süreç başlıyor. Vizemin geç çıkması sebebiyle eğitime iki hafta geç başlayacakken virüsün çıkması ile Bialystok’a vardıktan iki gün sonra okulda bir derse bile giremeden iki haftalık karantinaya alındım. Bu süreçte de hayat her alanda ve anlamda durma noktasına geldiğinden karantinamın bitmesi neticesinde bir iki hafta da yurda dönüş denemelerim, konsolosluklarla iletişime geçmem ve ailemi teskin etmemle geçti. Ulaşım tamamıyla durma noktasına geldiğinden dönme çabalarım nihayetsiz kaldı.
Polonya’nın yemek kültürünün pek olmadığını söyleyebilirim. Çoğunlukla fast-food, pizza, hazır dondurulmuş yiyeceklerle besleniyorlar. Yeni yeni toparlanmaya çalışan, kendi mimarisini inşa etmeye girişen, durağanlık içinde, sessiz, sakin, geniş caddeleri, bol yeşilliğiyle huzurlu bir ülke konumunda.
“Yemek festivalleri için birkaç Türk yemeği bilmekte fayda var”
Gitmeden önce mutlaka hibenin alınması gerektiğini söyleyebilirim; diğer türlü kur dönüşümleri, alınan komisyonlar, bankalardan Euro almada yaşanan sıkıntılar can sıkıcı olabiliyor. Önceden hibeyi alabilmek için de vize işlemlerinin olabildiğince erken halledilmesi gerekiyor. Ayrıca banka kartlarının yurt dışına açık olması, Visa ve Mastercard kullanımında online işlemlerde çok sıkıntı yaşanılmayacağı, 3D güvenlik durumu var ise önceden ilgili operatörle iletişime geçip sorunun halledilmesi de hayat kurtaran ipuçları arasında. Ayrıca gitmeden evvel mutfak araç gereçlerini orada almamız gerektiğini, yemeği kendiniz yaptığınızı, bazen yabancı arkadaşlarla traditional food (geleneksel yemek) festivalleri yapıldığını dolayısıyla en az birkaç Türk yemeği bilmekte fayda olduğunu da aklımızın bir köşesinde bulundurmak lazım.
Bir çok şeyi burada aktarabilme imkanım olmasa da kendi adıma en olmadık zamanda gitmem, geç kalmam ve virüs olayı sebebiyle süreç pek iyi geçmemiş olsa da edindiğim iyi dostluklar, gördüğüm kültürel farklılıklar, test ettiğim Endonezya, Meksika, Çin vb. dünya mutfakları, insanlardan edindiğim genel kültür bilgileri, gözlemlediğim hayat tarzı ve düşünceler, Almanya, Avusturya ve Çekya gibi ülkeleri gezerken yaptığım analizler kısıtlı bir süreçte de olsa Erasmus’un bana kattığı pozitif yönler arasında yer alıyor. Üniversitenin iyileştirilmesi gereken birçok yönü bulunmakta fakat normal eğitim sürecinde iseniz ve herhangi bir probleminiz yoksa okuldan yana çok eğlenceli bir dönem geçirme potansiyeline de sahip.
Biyomedikal Mühendisliği öğrencimiz Furkan Sarper Kılıç, University of Malaya'daki Uluslararası Değişim Programı deneyimini paylaşıyor.
Öğrencilik hayatım boyunca Amerika’da Work and Travel deneyimi ve İngiltere’de Erasmus tecrübesi edinmiştim. Okulumuzun Malezya’nın en iyi üniversitesi olarak seçilen University of Malaya ile anlaşmasını gördükten sonra Asya kıtasında bir süre bulunmanın benim için çok farklı bir tecrübe olacağını düşündüm ve Uluslararası Programlar Ofisimizin desteğiyle değişim öğrencisi olma sürecine başladım. Konsolosluk ve karşı kurum tarafından talep edilen belgelerin toplanma süreci her ne kadar yorucu olsa da değişim programının sonucunda bütün her şeye değdiğini düşündüm.
“Akademik ve kültürel olarak kendimi geliştirdim”
Malezya’da eğitim aldığım dönemde Asya kültürünün bizden çok farklı kültürel ögelerini yaşama şansı elde ettim. Doğa ile iç içe olan okul kampüsümüzün tadını çıkartırken bir yandan da bölümümde eğitim veren öğretim görevlilerinden öneriler aldım ve hayata dair ufkumu genişlettim. En iyi 100 üniversite listesinde olan University of Malaya’da eğitim almak, orada bir dönem geçirerek farklı teknikler ve derslerdeki işleyişi görmek her şeyin yanında kendi gelişimim için çok faydalı oldu. Hem akademik olarak hem de kültürel olarak kendimi geliştirme şansı elde ettim. Okulun olmadığı aralarda ülke içerisinde bulunan ve cennet ada olarak tanımlanan birçok turistik yere gitme şansı elde ettim.
“Global bir insana dönüştüm”
Bu adalarda bulunan lokal insanlar ile dostluklar kurmak, birçok farklı inanca sahip toplulukları içinde barındıran bir ülkede vakit geçirmek belki de hayatımda bir daha yaşayamayacağım bir zaman dilimi olarak hafızamda yer edindi. Ayrıca Dubai, Singapur, Endonezya, Tayland gibi normal zamanda gidilmesi zor olan ülkelere gitme şansı elde ettim. Okulumdan ve gezdiğim bu ülkelerden, dünyanın birçok farklı milliyetinden edindiğim arkadaşlıklarla daha global bir insana dönüştüm.
Tüm bunların yanında hoşuma gitmeyen şeyler ile mücadele etme konusunda kendimi geliştirdim. Malezya’da geçirdiğim süre boyunca en çok zorlandığım iki konu, sahip oldukları yemek kültürü ve iklimleri olmuştu. Bize göre çok farklı bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleri beni, alışmış olduğum şartların dışına çıktığımda da hızlıca adapte olma konusunda geliştirdi diyebilirim. Özetleyecek olursam hayatım boyunca unutmayacağım anılar yaşadım ve orada benimle aynı bölümde bulunan arkadaşım ile beraber yaşadığımız onlarca anıyı iyisi ve kötüsüyle hiç unutmayacağımıza eminim. Geriye dönüp baktığımda tereddüt etmeden iyi ki gitmişim diyebiliyorum. Bu şansı bize sağlayan okulumuzun Uluslararası Programlar Ofisi’ne teşekkürlerimi iletiyorum ve herkese hayatlarına böyle farklı tecrübeleri dahil etmelerini öneriyorum.
Psikoloji bölümü öğrencimiz Şeyma Nurten Çalışkan, Malezya International Islamic University Malaysia'daki IIUM) Uluslararası Değişim Programı deneyimini paylaşıyor.
2019-2020 eğitim-öğretim yılı güz döneminde, lisans hayatımın son yılında, okulumuzun anlaşmalı olduğu Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’ne (IIUM) bir dönemlik değişim öğrencisi olarak gittim.
Ülkemizden kilometrelerce uzakta olan Malezya’da başta Malay, Çinli ve Hint olmak üzere birçok farklı millet dolayısıyla da büyük bir kültür çeşitliliği bulunuyor. Bu durumun biz uluslararası öğrenciler için en büyük getirilerinden birisi de halkın büyük kısmının İngilizce biliyor olması. Malezya’ya gittiğimde Türkiye’den her manada çok farklı olan bir ülkeyle karşılaştım; iklim, dil, kültür, yemekler, giyim tarzı, insan davranışları… Bu farklılıklar alışma sürecinde beni zorlasa da geriye dönüp baktığımda orada yaşadığım her anın bana çok büyük bir zenginlik kattığını söyleyebilirim.
Farklı milletlerden insanlarla yaşamanın zenginliği
Uluslararası bir üniversite olan IIUM içerisinde mahalle adı verilen öğrenci yurtları, kütüphane, voleybol, basketbol ve futbol sahaları, yüzme havuzları, farklı mutfaklara ait yemek alanları gibi öğrenciler için gerekli olabilecek her türlü imkânı sağlayan çok büyük bir kampüs alanı yer alıyor. Büyük bir yaşam alanı olan kampüsün içinde farklı milletlerden çeşitli insanlarla birlikte yaşamak, bambaşka kültürlerden gelen birçok arkadaşa sahip olmak buranın bana verdiği en büyük güzelliklerden. Sabah uyanınca Endonezyalı arkadaşına “günaydın” demenin, derse gitmek için hazırlanırken Pakistanlı arkadaşınla ayaküstü sohbet etmenin, daha önce adını bile duymadığın bir ülke olan Sierra Leone’dan biriyle kütüphanede aynı masada oturmanın güzelliğini kelimelere nasıl sığdırabilirim bilmiyorum.
Eğitimle beraber hayatıma da büyük katkı sağladı
IIUM’in barındırdığı bu kültürel zenginliği değerlendirip her yıl güz döneminde gerçekleştirdiği, Ummatic Week adı verilen ve yaklaşık bir hafta boyunca her ülkeden öğrencilerin kendi kültürlerini diğerlerine tanıttığı organizasyonda hem kendi ülkemizi temsil etmek hem de diğer ülkelerin yerel performanslarını izlemek her zaman hatırlayacağım, çok güzel bir deneyimdi. Uluslararası İlişkiler Ofisi’nin değişim öğrencileri için organize ettiği ve öğrencilerin kendi ülkelerine ait yemekleri yaptıkları etkinlik ise, farklı kültürlerin yemeklerini yapma ve yeme fırsatı bulduğumuz güzel etkinliklerden biriydi. Okulun bize verdiği bu fırsatların yanında, Malezya’nın kendi doğal ve tarihi güzelliklerini görme ve komşu ülkelerden Endonezya, Singapur, Tayland gibi farklı Asya ülkelerini de gezme fırsatı buldum.
Daha önce defalarca kez başvurmayı düşünüp cesaret edemediğim bu program sayesinde üniversite yıllarımın en güzel tecrübelerini yaşadım. Eğitim hayatım dışında bana farklı açılardan da katkı sağlayan bu programa herkesin başvurmasını tavsiye ederim.
İç Mimarlık bölümü öğrencimiz Cansu Aydın, Yunanistan University of West Attica'daki Erasmus deneyimini paylaşıyor.
Hayatımda yapmak istediğim en büyük hayallerden birinin yurtdışında belli bir dönem yaşamak, bulunduğum ülkenin kültürünü, geleneğini ve dilini öğrenerek yabancı dilimi geliştirmekti. Bunun için Erasmus programını kendi adıma büyük bir şans ve fırsat olarak düşünerek sınava girmemle beraber Atina, Yunanistan maceram başlamış oldu.
İlk aylar hayatımda ilk kez deneyimlediğim birçok şeyi yaşayarak yoğun ama bir o kadar da eğlenceli şekilde geçirdim. İlk defa ailemden uzak, bireysel bir şekilde yaşamak başta olmak üzere diğer şartlara da alıştım dediğim anda ise Covid-19 virüsü nedeniyle yavaş yavaş önlemler alınmaya başlandı ve birkaç hafta sonrasında da önlemler sıkılaştırarak okullar dahil olmak üzere kafeler ve toplumsal mekanların çoğu kapatıldı. Diğer ülkelerden gelen öğrencilerin çoğu ülkelerine geri dönerken ben ve ev arkadaşım hem sağlık açısından hem de Pandemi sürecinin bitme olasılığına karşılık olduğumuz yerde kalmayı daha doğru bulduk.
“Yunan kültürünü yakından tanıdık”
Atina’da bir buçuk aylık sokağa çıkma yasağının ardından sosyal mesafenin korunması, toplumsal alanlarda maskesiz bulunmama gibi önlemlerin devam etmesi dahilinde hayat normale dönmeye başladı. Karantina sürecinde ev sahibimiz ve çevresiyle arkadaşlık kurma şansımız oldu. Pandemi sonrası Yunanistan içinde şehirlerarası ulaşımlar açıldıktan sonra Kuzey Yunanistan’a üç günlük bir gezi düzenledik. Yerel insanlarla gezdiğimiz için görebileceğimiz en güzel yerleri keşfedip en güzel bilgileri edinme şansımız oldu. Bu sayede Yunan kültürünü çok yakından tanıdık. Her ne kadar geçmiş tarihimiz sebebiyle çok fazla benzer yönlerimiz olsa da farklı şeylere şahit olma fırsatımız da oldu.
Yunanistan denildiğinde tabii ki adalar göz ardı edilemezdi. Bu nedenle, çok fazla turistik olmayan, doğal güzellikleriyle kalmayı başarmış olan Andros adasını ikinci rotamız olarak belirledik. Havası, denizi, yemekleri, mimarisi, sakinliği sebebiyle Pandemi sonrasında yapılacak en güzel şeylerden biri olduğunu düşündük ve yanılmadık. Uzun süren hikinglerden sonra karşımıza çıkan mağaraları, tertemiz denizleri, plajları kısacası doğanın berraklığı ve doğallığı fazlasıyla etkileyiciydi.
İkinci rotadan sonra İstanbul için dönüş vakti gelmişti. Yunanistan içerisinde hayat her ne kadar normale dönmüş olsa da Türkiye-Yunanistan kara ve hava yolları uzun süre kapalı kaldı. Ve dönmemiz gereken tarihe kadar da bu şekilde devam etti. Bu nedenle İpsala sınır kapısından kendi imkânlarımızla dönmek zorunda kaldık. Direk uçuşla gelemesek de sınırdan geçerek kendi topraklarımıza dönmek farklı bir deneyimdi. 12 saatlik zorlu ve yorucu bir yolculuğun ardından İstanbul’a, aylarca ayrı kaldığımız evimize beş ay gibi bir süre sonrasında dönebildik.
Covid-19 sebebiyle diğer ülkeleri görme ve tanıma şansımız olmayıp çoğu zamanımızı evde geçirmek zorunda kalsak dahi süremizi sonuna kadar kullanıp orada kaldığımız için farklı bir bakış açısıyla döndüğümü hissediyorum. Bundan dolayı da oldukça memnumum.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri, İstanbul Tahkim Merkezi tarafından 24-26 Temmuz 2020 tarihlerinde düzenlenen “IV. Geleceğin Tahkim Avukatı Yarışması”na katılarak fakültelerini çeyrek finalde temsil etti.
Türkiye genelinde birbirinden yetkin Hukuk Fakültelerinin kıyasıya mücadele ettiği farazi tahkim yarışmasına, Doğan Uğur, Elif Sosa, Halil İbrahim Cihan, Muhammet Çınarka ve Zeynep Aygür katıldı. Gerek dilekçeler teatisi gerekse sözlü duruşmalar aşamasını içine alan yaklaşık dokuz aylık süreç içerisinde büyük bir özveri ile çalışan ekibimiz, yarışmada çeyrek finale yükselme başarısı gösterdi.
Küresel salgın süreci dolayısıyla çevrimiçi gerçekleşen sözlü duruşmalarda, sürecin sebep olduğu olumsuzluklara rağmen gösterdikleri başarıyla Hukuk Fakültesini en iyi şekilde temsil eden öğrencilerimizi tebrik ederiz.
Öğrenci Kulüpleri
Öğrencilerimizin üniversite yaşamlarında akademik çalışmalarının yanı sıra sosyal, kültürel, sanatsal ve teknolojik alandaki faaliyetleri de önemli bir yere sahiptir. Bu alanlarda katıldıkları ve düzenledikleri etkinlikler akademik yaşamlarını daha verimli kılmakta, özgüven ve kendilerini ifade etme yetilerini geliştirmekte aynı zamanda üniversitemizin sosyal yaşamı içinde sorumluluk almalarını sağlamaktadır. Bireyselliğin yanında birlikteliği, ortak çalışmayı simgeleyen kulüpler, öğrencilerin etkinliklerde görev alarak bilgi, yetenek ve ilgileri ölçüsünde kişisel potansiyellerini geliştirmelerini ve içinde bulundukları grubun çalışmalarına katılarak heyecanlı, mutlu ve dinamik bir üniversite yaşamını oluştururlar.
Siteye Git

Kütüphane
Eğitim-öğretim dönemlerinde;
Haliç Yerleşkesi Kütüphanesi: Haftaiçi 24 saat / Haftasonu 10.00-19.00 Topkapı Yerleşkesi Kütüphanesi (Merkez) : Haftaiçi 08:30 - 17:30 / Haftasonu : Kapalı Üsküdar (Atik Valide) Yerleşkesi Kütüphanesi: Haftaiçi 08.30-20.00 / Cumartesi 10.00-19.00
(Sınav dönemlerinde Haftaiçi 08.30-22.00 / Haftasonu 10.00-19.00)
Kandilli Yerleşkesi Kütüphanesi - Küçükçamlıca Yerleşkesi Kütüphanesi Fatih Yerleşkesi Kütüphanesi : Haftaiçi 08.30-17.30
Siteye Git

FSMVÜ Yayınları
Eğitim-öğretim dönemlerinde; Haliç Yerleşkesi Kütüphanesi Haftaiçi 24 saat / Haftasonu 10.00-19.00 Topkapı Yerleşkesi Kütüphanesi (Merkez) : Haftaiçi 08:30-17:30 / Haftasonu: Kapalı
Siteye Git

Uluslararası Ofis
Our team at the Department of International Relations offer you support from the first moment you become familiar with us until the last day you spend here with us. If you are a student, a scholar, or the family of those, coming to Fatih Sultan Mehmet Vakıf University, we will be there to help you adjust to your new life at our university and overcome challenges of living and studying/teaching abroad. We will help you with accommodation arrangements taking your personal preferences and expectations into consideration. Orientation meetings will be held on your arrival to give you necessary and practical information. We are dedicated to make your experience here as smooth, worthwhile and fun as possible. It will be our greatest pleasure to have contributed to your academic achievement, personal satisfaction and your understanding of Turkish life in general.
Siteye Git

Sağlık, Kültür ve Spor
Üniversitemiz öğrencilerinin bireysel, sosyal, kültürel ve sportif gelişimlerine katkı sağlamak, gençlerimizi sağlıklı ve aydın bireyler olarak geleceğe taşımayı amaçlamaktadır. Birim hizmet verdiği alanda sağlık kuruluşu, öğrencilerin sosyo- kültürel danışma ve rehberlikleri ile spor gereksinimlerini karşılayan bir uygulama dairesidir.
Siteye Git

Kariyer Merkezi
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Kariyer Merkezi öğrencilerin ve mezunların bilgi, yetenek ve isteklerine uygun, kariyer seçimlerini bilinçli bir şekilde yapmalarını sağlamak üzere kariyer yolunda kendilerine rehberlik ederek, daha okul sıralarında katılacakları eğitim, seminer, panel, konferans ve sempozyumlar ile pratik iş sahası gezileri, stajlar ve projeler sayesinde mezuniyet sonrası iş hayatına geçişte uyum sürecini yetkin bir şekilde atlatabilmelerini ve üniversitemizin kariyer faaliyetleri kapsamında gerçekleştirilen etkinliklerden yararlanarak seçmek istedikleri meslekleri daha yakından tanımalarını sağlayarak onların gelecek planlarına destek olmayı amaçlamaktadır.
Siteye Git

UZEM
Uzaktan Eğitim Merkezi, Üniversite bünyesinde açılan e-öğrenme temelli dersler ile ön lisans, lisans, lisansüstü ve sürekli eğitim programları kapsamında uzaktan yapılacak eğitimler için plan, program, koordinasyon ve uygulama faaliyetleri yürütmek amacıyla kurulmuştur.
Uzaktan Eğitim Merkezi 2013-2014 akademik yılından itibaren Üniversite zorunlu derslerden Türk Dili ile Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi derslerini e-ders sistemi üzerinden öğrencilerimize sunmaktadır. 2016-2017 akademik yılı itibariyle İngilizce dersleri de e-ders sistemi üzerinden verilmektedir.
Dersler İnternet üzerinden takip edilmekte olup, öğrencilerimiz dilediği zaman ve yerde sisteme online bağlanarak ders videolarına ve notlarına erişebilmektedirler. Derslerin sınavları Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından koordine edilmekte olup, vize sınavları e-ders sistemi üzerinden online yapılmakta, final ve bütünleme sınavları ise test yöntemiyle yerleşkelerde yapılmaktadır.
Siteye Git

Bilgi İşlem
Bilgi İşlem Daire Başkanlığımız, 2010 yılında kurulup hızlı bir şekilde büyüyen üniversitemizle birlikte uzun süreçler alacak birçok gelişmeyi kısa sürede gerçekleştirip birçok başarıya imza atmıştır. Üniversitemiz kampüsleri İstanbul’un birbirinden farklı merkezi noktalarında bulunsa da Bilgi İşlem Daire Başkanlığımız tek kampüs mantığıyla tüm akademik ve idari kadro bir aradaymış gibi bilgi teknolojilerini entegre etmeyi başarmış ve hizmetlerini sürdürmektedir.
Siteye Git

bizimle paylaş











