26 Kasım 2015
Gençlik ve Spor Bakanlığı desteğiyle Medeniyet ve Düşünce Kulübümüz ile Ensar Vakfı’nın düzenlediği “Sivil Toplum ve Gençlik” panelinde, Prof. Dr. Ahmet Kala ve Prof. Dr. Ömer Çaha, sivil toplumun tarihsel gelişimini ve gençlerin sivil topluma katılımını değerlendirdi.
Topkapı Yerleşkesi’nde yapılan panelin açılışında konuşan isimlerden Ensar Vakfı Genel Müdürü Hüseyin Kader “Gençler özellikle üniversitelerde kurulan kulüpler aracılığıyla kendilerini geliştiriyorlar. Yeni Türkiye’nin oluşumunda gençlik ve sivil toplum örgütlenmelerinin başrol oynayacaklarını unutmamak gerekir. Her daim onların yanındayız.” dedi.
“Gençler mazeret üretmemeli”
Rektörümüz Prof. Dr. Musa Duman ise günümüz gençliğin şanslı olduğunun altını çizerek “Çok uzaklara değil bizim sizin yaşlarda olduğumuz dönemlere göz attığımızda ne kadar nimetler içinde olacağınızı göreceksiniz. Bizim gençliğimizde gençlik önce ailesiyle mücadele etti sonra o mücadeleyi kazanmışsa okul idaresiyle mücadele etti. O mücadeleyi de kazanmışsa üniversitede mücadele etti. Bu mücadeleler sürerken devlette de mücadele etti. Şimdi bakıyorum üniversiteler çok şükür devletin yanında. Devlet gençleri adeta itiyor. Aileler büyük ölçüde çocukların eğitimle ilgili ihtiyaçlarını karşılamak için seferberlikte. Bu nimetlerin sorumluluğu var. Artık mazeret üretecek durumunuz yok. Size düşen bu imkânların olduğu ortamda kendinizi en güzel şekilde yetiştirmek için çaba harcamaktır.” diye konuştu.
STK’lar İslam Dünyasında Doğdu
Sivil toplumun tarihini, İslâm kültüründen esinlenmiş sivil dinamikleri ele alan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kala, sivil toplum kuruluşlarının vakıf kavramıyla İslâm dünyasında geliştirilmiş bir kavram olduğunu vurguladı. Kala, “Vakıflar İslâm dünyasının dünya medeniyetine kazandırdığı en büyük kazanımdır ancak günümüzde en çok vakıf İslâm dünyasında değil 2 milyonu aşan sayısıyla ABD’dedir. Orada her başarılı şirketin bir vakfı var. Bizde Cumhuriyet ile birlikte vakıf kavramıyla aramıza mesafe koyulmuş, işin tuhaf tarafı medeni dünya STK’larla gelişmiştir.” dedi.
Giderek apolitik bir gençlik yetiştiğini söyleyen Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Çaha, çöken ideolojiler, gençlere hitap eden kurumların azlığı, tüketim toplumu ve sosyal medya gibi faktörlerin yalnız ve bencil atomize bir gençlik ortaya çıkardığını ifade etti. 2000’li yıllarda “yeni sosyal hareketler” kavramın doğduğunu söyleyen Çaha, Gezi olayları, Wall Street olayı, Ukrayna ve Mısır’da yaşananları bu kavram içinde değerlendirerek, “Bu hareketler postmodern izler taşır, gençler sosyal medya üzerinden örgütlenirler ve saman alevi gibi sönerler. Çok tehlikeli hareketlerdir çünkü manipülasyona açıktırlar.” dedi. Çaha, sivil toplum hareketlerinin sosyalleştirme, siyasallaştırma, aidiyet bilinci oluşturma gibi katkılarının olduğunun altını çizdi.