12 Mayıs 2016
Ord. Prof. Dr. Mehmed Fuad Köprülü vefatının 50. yıldönümünde adına düzenlenen panel ile anıldı.
Üniversitemiz, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle 9-15 Mayıs Vakıf Haftası kapsamında gerçekleştirilen panelde akademisyenler, Köprülü’nün tarih ilmine katkıları, vakıf hukuku, edebiyat tarihi ve Türkiyat çalışmalarını değerlendirdiler.
İlk sözler panel yöneticisi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Kemal Eraslan’a aitti. Eraslan, “Köprülü hoca, Türk edebiyatını ve dilini ilk defa sosyal, kültürel, coğrafi ve tarihi yönden inceleyen ve yeni metotlar ileri süren çok değerli bir ilim adamıydı. Türk edebiyatına, tarihine ve vakıf hukukuna olan hizmetlerini daima şükranla anacağımız hepimizin birinci dereceden hocası Fuad Köprülü’ye rahmet diliyorum.” diye konuştu.
Türk Edebiyat ve Tarih Metodolojisinin Kurucusu
Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Kemal Yavuz, Köprülü’nün edebiyat tarihi çalışmaları hakkında konuşarak “O, sabır ve çalışkanlıkla Türk edebiyatı ve tarihini her yönüyle ele almış, edebiyatımızı; İslâm öncesi, İslâm medeniyeti etkisinde ve Batı etkisinde Türk edebiyatı olarak tasnif etmiştir. ‘Türk Edebiyatı Tarihinde Usul’ adlı makalesiyle ilim dünyasına giren hocamız, edebiyatın dağınık olan mahsullerini toplayarak tek bir noktada birleştirmiştir. Bugün onu geçen kimse yoktur.” dedi.
Kırklareli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdülkerim Asılsoy da Köprülü’nün tarih ilmine katkılarından söz ederek onun dönemine göre tarihi farklı değerlendirdiğini ve büyük şahsiyetleri öne çıkaran tarih yerine sosyal tarihçiliği önemsediğini belirtti. Asılsoy, “Köprülü’ye göre tarihin gayesi beşeriyetin tüm hayatını ihya etmektir. Dolayısıyla Türk tarihine bütünsel bir yaklaşımla bakmıştır ve önceki yaklaşımları eleştirmiştir. Bütünsel bakış açısı, farklı coğrafyalarda ve zaman dilimlerinde yaşamış Türk devletlerinin kurdukları medeniyetlerde süreklilik unsuru araması ve Türk tarihini dünya tarihine eklemlendirme çabası, onun tarih araştırma yöntemine kazandırdıklarıdır.” açıklamasını yaptı.
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eyüp Sabri Kala, edebiyat ve tarihte olduğu gibi vakıf hukuku alanında da metodolojinin nasıl olması gerektiğiyle ilgili ilk çalışmaların Köprülü tarafından yapıldığını ifade etti. Kala, Osmanlı’nın son döneminde Batılı devletlerin ve Tanzimat erkânının, “vakıflar toplumu üretkenlikten uzaklaştırıyor” iddiasına “altı boş bir iddia” diyerek karşı duran Köprülü’nün vakıfların ayakta kalması için fikir ürettiğinin altını çizdi.
Köprülü’nün, Cumhuriyet’in tarih, edebiyat ve kültür politikalarını belirlemek amacıyla 1924 yılında kurduğu Türkiyat Enstitüsü’nün Türk dili ve edebiyatına katkılarını anlatan İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Turan, Köprülü’nün sosyal bilimlerin objektifliği üzerine yaptığı çalışmalara da değindi.